전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
sahlin described the meeting as a successful step towards normalisation.
sahlin toplantıyı normalleşme yolunda atılmış başarılı bir adım olarak nitelendirdi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:
assistant foreign affairs minister aleksandra joksimovic said normalisation is crucial to the economy.
dıÅiÅleri bakan yardımcısı aleksandra joksimoviç, normalleÅmenin ekonomi için hayati önem taÅıdıÄını söyledi.
마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:
so, they are steps towards establishing law and order and normalisation of life for our citizens.
dolayısıyla bunlar kanun ve düzenin sağlanması ve vatandaşların hayatının normale döndürülmesine yönelik adımlar.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
sargsyan was under strong pressure not to visit turkey and initiate the process of normalisation.
sarkisyan, türkiye'ye gitmeme ve normalleşme sürecini başlatmaması konusunda güçlü bir baskı altındaydı.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
last year, however, the two countries launched a normalisation process and stepped up official contacts.
ancak geçen yıl, iki ülke bir normalleÅme süreci baÅlattı ve resmi temasları hızlandırdı.
마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:
but the turkish government is still making an effort to keep the normalisation process going, he added.
ancak lütem, türk hükümetinin normalleşme sürecinin devamı için hâlâ çaba sarfettiğini de ekledi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
it could be described as a step towards the normalisation of turkey," he told ntv news on monday.
ntv haber kanalına pazartesi günü konuşan cemal, "bu, türkiye'nin normalleşmesi yolunda atılmış bir adım olarak nitelendirilebilir." dedi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
the events seriously affected the process of normalisation and reconciliation in the province and threaten to destabilise the region, annan said.
annan, olayların eyaletteki normale dönme ve uzlaşma sürecini ciddi anlamda etkilediğini ve bölgede istikrarı bozmaya yönelik tehdit oluşturduğunu söyledi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
the igman initiative, designed to help speed up the normalisation of ties between western balkan countries, was set up in march 2001.
batı balkan ülkeleri arasındaki ilişkilerin normale dönmesini hızlandırmayı amaçlayan İgman girişimi, mart 2001'de kuruldu.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
discussing the balkans, mesic said his country was following a course of normalisation of relations with neighbours, including serbia and montenegro.
balkanlar'a da değinen mesiç, ülkesinin - sırbistan ve karadağ'da o kapsamda olmak üzere - komşuları ile olan ilişkilerini normalleştirme sürecinde olduğunu söyledi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
final status not only provides some kind of closure to the last remaining problem in the balkans, but will force a kind of normalisation of political life in both pristina and belgrade.
nihai statü, balkanlardaki son meseleyi de çözüme kavuşturmanın yanı sıra, priştine ve belgrad'daki siyasi hayatı da bir anlamda normale döndürecek.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
unfortunately, both armenia and turkey tried to resolve too many problems in a protocol document that should have been a simple statement aimed at the normalisation of relations and the opening of the border.
maalesef hem ermenistan hem de türkiye, ilişkileri normale döndürme ve sınırı açma amaçlı basit bir bildirge olması gereken bir protokol belgesinde tüm sorunları birden çözmeye kalkıştı.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
congressman curt weldon, who headed the us delegation, said american companies want to immediately open offices in serbia-montenegro to speed up the normalisation of trade ties.
abd heyetinin başkanı kongre Üyesi curt weldon, amerikan şirketlerinin ticari bağları normale dönüştürme sürecini hızlandırmak amacıyla sırbistan-karadağ'da derhal büro açmak istediklerini söyledi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
"the council strongly rejects unilateral initiatives which may jeopardise stability and the normalisation process, not only in kosovo but also in the entire region."
pleuger ayrıca "konsey, yalnızca kosova'da değil tüm bölgede, istikrarı ve normalleştirme sürecini tehlikeye atacak tek yanlı girişimlere karşı çıkmaktadır." görüşünü dile getirdi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
"normalisation of our financial relations with foreign creditors is complete," economist branislav pelevic told reporters following announcement of the write-off.
ekonomist branislav peleviç, silme kararının duyurulmasından sonra gazetecilere verdiği demeçte, "dış kredi kuruluşları ile olan mali ilişkilerimizdeki normale dönüş tamamlandı," dedi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
latin's television programme, latinica, has a reputation for tackling controversial issues, whether xenophobia, refugee return or the normalisation of relations between croats and serbs.
latin'in hazırladığı televizyon programı latinica, ismini yabancı düşmanlığından, mültecilerin dönüşüne ya da hırvatlar'la sırplar arasındaki ilişkilerin normalleşmesine değin birçok tartışmalı konuları ele alarak duyurdu.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
nalbandian discussed the process of normalisation with turkish counterpart ali babacan on the sidelines of a meeting of foreign ministers of the black sea economic co-operation (bsec) nations in yerevan.
nalbancıyan, karadeniz ekonomik İşbirliği (bsec) ülkeleri dışişleri bakanlarının erivan'da yaptıkları toplantının oturum aralarında türk mevkidaşı ali babacan ile normalleşme süreci konulu bir görüşme yaptı.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
"for a person obliged to live abroad several decades due to the military coup, the timing of his arrival coincided with a normalisation process of military-civil relations in turkey," keyman tells setimes.
setimes’a konuşan keyman’a göre, “askeri darbe sonucunda yurdundan uzun süre uzak kalan birisinin geri dönüşü, tam da türkiye’de asker-sivil ilişkilerinin normalleşme sürecine girmesiyle aynı döneme rastlıyor.”
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다