검색어: offender (영어 - 터키어)

offender
suç

an offender escaped from a prison.
bir suçlu hapisten kaçtı.

the offender may be given the choice of completing a course, instead of paying a fine.
bu İnternet tabanlı hizmetler gençleri hedeflemekte ve alkol ve esrara bağlı sorunlara odaklanmaktadır.

that makes greece the second worst-offender in terms of co2 emissions, behind portugal.
bu, yunanistan'ı co2 emisyonları açısından portekiz'den sonra en kötü ikinci ülke yapıyor.

in turkey, jail sentences not exceeding two years can be suspended until the offender commits the same crime again.
türkiye'de iki yılı geçmeyen hapis cezaları sanık aynı suçu tekrar işleyene kadar ertelenebiliyor.

if a driver runs a red light, there will be no increase in demerit points, but the offender will be fined 300 euros.
sürücü kırmızı ışıkta geçerse ceza puanları artmayacak ancak 300 avro para cezası ödeyecek.

however, there is no such entitlement if the offender is expected to be released within three months or is considered unfit or not motivated for treatment.
bununla beraber, suçlunun üç ay içerisinde tahliye

if the offender is granted some remission by the heir of the slain person, the agreed penalty should be equitably exacted and should be discharged in a handsome manner.
ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir.

in september 1948, schwarz was posthumously classified by the munich de-nazification court as a "major offender".
eylül 1948 yılında schwarz, ölümünden sonra münih de-nazification mahkemesi tarafından "büyük suçlu" olarak sınıflandırıldı.

"however, it is of utmost importance that relevant authorities take get the consent of the offender, otherwise it would be harmful to human rights," she said.
“ancak bu noktada suçlunun rızasının alınması büyük önem taşıyor; akdi takdirde insan haklarına aykırı bir uygulama olur,” diye de önemle ekliyor.

"but [these prisoners] cannot be [second offenders], have long sentences or be convicted of [violent] crimes," radovanovic added.
radovanoviç, "fakat bu mahkumlar ikinci defa suç işleyenler, uzun hapis cezaları olanlar veya şiddet suçlarından hüküm giyenler olamazlar." dedi.