전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
and that's a very plausible idea.
bu oldukça akla yatkın bir fikir.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
but are such claims still plausible?
peki bu tür iddialar hâlâ akla yatkın mı?
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
and every single part of this mechanism is actually plausible in biology.
ve bu mekanizmanin her bir parcasi aslinda biyolojide makul.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
however, this is only one approach, and many other combinations are plausible.
ancak bu sadece bir yaklaşımdır ve başka hesaplar da makul sayılır.
마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:
the least plausible option would be an alliance between the psd and the pdl.
en düşük olasılıklı seçenek psd le pdl arasında kurulacak bir ittifak olurdu.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:
after a few attempts, he produced a model with physically plausible hydrogen bonds.
birkaç denemeden sonra, fiziksel olarak makul hidrojen bağları olan bir model meydana getirdi.
마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:
a more plausible proposal is the one leech presented in conjunction with emmet's theory.
daha makul bir öneri emmet'in teorisi ile ilgili leech'in sunduğudur.
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
all the links suggested so far by the investigation are both plausible and implausible," he said.
Şu ana kadar soruşturma kapsamında ortaya atılan bağlantıların hepsi hem akla yatkın hem de değil."
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
in a similar way, low-power radio galaxies are a plausible parent population for bl lac objects.
benzer bir şekilde, düşük-güç radyo galaksileri bl lac nesneleri için makul bir kaynak nüfus durumundadırlar.
마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:
the coseismic slip rates in the order of 1 mm/year are supposed to be plausible on those parallel structures.
1 mm/yıl sırasıyla kosismik kayma oranları bu paralel yapılar üzerinde makul olarak görünmektedir.
마지막 업데이트: 2017-01-25
사용 빈도: 1
품질:
the scenario is even more plausible since communist leader vladimir voronin, who held the presidential office twice, cannot seek a third term.
İki kez cumhurbaşkanlığı yapan komünist lider vladimir voronin üçüncü döneme aday olamayacağı için senaryo daha da makul görünüyor.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
and a similar analysis, i think, can apply to the potential awkwardness of a sexual solicitation, and other cases where plausible deniability is an asset.
buna benzer bir çözümleme cinsel taciz durumunun olası uygunsuzluğuna ve makul bir inkar şansının mevcut olduğu diğer vakalara da uygulanabilir
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
some have made a plausible distinction between the so-called anglo-saxon model and a "continental" model.
bazılarında anglo-sakson modeli ile “kıtasal” model arasında makul bir ayrım yapılmış.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
it seems to me to be such a plausible, natural extension of the democratic principles we already have, that i'm shocked to think anybody would find that just ridiculous.
ben bunu, mevcut demokrasi ilkelerimizin olağan, doğal bir uzantısı gibi görüyorum ve birisinin bunu saçma bulmasına şaşıyorum.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
at the time, many regarded the target date as improbable, and prospects have not improved. a 2007 accession date is now out of the question for serbia, though it is considered plausible for romania and bulgaria.
bu hedef tarih o zaman pek çok kişi tarafından olanaksız olarak görülmekle birlikte umutlarda bir gelişme olmadı. 2007'de katılım romanya ve bulgaristan alkışa değer kabul edilse de sırbistan için söz konusu değil.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
and in a more subtle way, i think, this works for all of the veiled speech acts involving plausible deniability: the bribes, threats, propositions, solicitations and so on.
daha zekice bir ifadeyle, bence rüşvet, tehdit, öneri, taciz gibi konularda makul bir inkar şansı tanıyan bu üstü kapalı konuşma şekli işe yarıyor.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
"turkey has 15 billion dollars worth of investment in libya and it is plausible that this factor alone pushed the pm to object to intervention initially," said professor nur bilge criss of bilkent university.
bilkent Üniversitesinden profesör nur bilge criss şöyle diyor: "türkiye'nin libya'da 15 milyar dolar değerinde yatırımı var. sadece bu etken bile, başbakanın ilk başta müdahaleye karşı çıkması için yeterli sebep olmuş olabilir."
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
=== software features ===automatic refractometers do not only measure the refractive index, but offer a lot of additional software features, like* instrument settings and configuration via software menu* automatic data recording into a database* user-configurable data output* export of measuring data into microsoft excel data sheets* statistical functions* predefined methods for different kinds of applications* automatic checks and adjustments* check if sufficient amount of sample is on the prism* data recording only if the results are plausible=== pharma documentation and validation ===refractometers are often used in pharmaceutical applications for quality control of raw intermediate and final products.
=== yazılım özellikleri ===otomatik refraktometreler kırılma indisinin ölçümünün yanı sıra aşağıda sıralanan birçok ek yazılım özelliğini sağlamaktadır:* yazılım menüsü ile cihaz ayarlarının ve konfigürasyonun yapılabilmesi* veritabanı içinde otomatik veri kaydı* kullanıcı tarafından konfigüre edilebilen veri çıkışı* Ölçüm verilerinin mirosoft excel formatında aktarımı* İstatistiksel fonksiyonlar* birçok farklı uygulma için önceden tanımlanmış yöntemler* otomatik denetleme ve ayar* prizma içerisinde uygun miktarda öenek olup olmadığının kontrolü* makul sonuçların belirlenerek veri kaydının yapılması=== İlaç dökümantasyonu ve validasyonu ===refraktometreler, eczacılık uygulamalarında hammaddelerin ve son ürünlerin kalite kontrolü için sıklıkla kullanılmaktadır.
마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질: