검색어: proof of balance (영어 - 터키어)

proof of concept
proof of concept

i have no proof of that.
onunla ilgili kanıtım yok.

they're not proof of deception.
yalancılığın ispatı değiller.

we got a particular proof of your innocence.
bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var.

buyer certificate of proof of fund (bcl)
alici fon delİlİ belgesİ (bcl)

the status of balance credits in case of termination
fesih halinde bakiye kredilerin durumu

we need to start embracing the beauty of balance.
bizim dengedenin güzelliğini kabullenmeliyiz.

and i realize that my life is completely out of balance.
ve hayatımın ne kadar dengesiz olduğunu farkettim.

colak insisted there is no proof of such a message.
Çolak, böyle bir mesaja dair kanıt bulunmadığını vurguladı.

i could not have asked for a better proof of concept.
daha iyi bir ispat yöntemi isteyemezdim.

and we gave musa (moses) a clear proof of authority.
biz mûsa'ya apaçık bir kanıt/bir hükmetme gücü verdik.

and when angiogenesis is out of balance, a myriad of diseases result.
anjiogenez dengesi bozulduğunda, bir çok hastalık ortaya çıkıyor.

irregular functioning of the system related to the coordination of balance and movements
denge ve hareketlerin koordinasyonuyla ilgili sistemin düzgün çalışmaması

science and technology: greek archaeologists find proof of ancient brain surgery
bilim ve teknoloji: yunan arkeologlar antik çağlarda yapılan beyin ameliyatına dair kanıt buldular

do you wish to offer allah a clear proof of guilt against yourselves?
allah'a, aleyhinizde olacak açık bir delil vermek mi istiyorsunuz?

is the ec's latest assessment proof of progress or evidence of failure?
ak'nin son değerlendirmesi, ilerlemenin mi yoksa başarısızlığın mı kanıtı?

thanks. that has a certain kind of balance to it, which is all about plumb.
teşekkürler. bunun kendine göre bir dengesi var, tamamen şakülle ilgili.

the disease causes degeneration of internal organs, loss of balance, epilepsy and other diseases.
hastalık iç organlarda dejenerasyon, denge kaybı, epilepsi ve başka hastalıklara yol açıyor.

then bring us a clear authority i.e. a clear proof of what you say)."
bize açık bir yetki belgesi getiriniz," dediler.

because, as bmi demonstrated, competition here can achieve some form of balance. the same thing can happen now.
Çünkü bmi'ın gösterdiği gibi, buradaki rekabet bir çeşit denge kurabilir. aynı şey şimdi de olabilir.