검색어: rations (영어 - 터키어)

rations
rasyon

basal rations
bazal rasyon

these are meagre rations.’
(Çünkü) bu, az bir ölçüdür (bize yetmez)."

savings and investment rations are low, and the reconstruction of infrastructure is proceeding slowly.
tasarruf ve yatırım payları düşük ve altyapının yeniden inşası ile ilgili çalışmalar yavaş ilerliyor.

two divisions of the ix corps began a long trek with no winter clothing and only dry bread and olives for rations.
ix kolordunun iki tümen hiçbir kış giyimi olmadığı ve sadece kuru ekmek ve erzak için zeytin ile uzun trek bulunmaktadır.

according to the agency, the upgrades reflect bulgaria's improved debt rations and its eu membership prospects.
kuruluşa göre, bu artışlar bulgaristan'ın borç paylarındaki ilerlemenin ve ab üyeliği umutlarının bir yansıması sayiliyor.

according to athens university of economics research, one in 11 greeks resorts to welfare centres for rations because they cannot afford food.
atina ekonomi Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, her 11 yunanlıdan biri yiyecek alacak parası olmadığı için aşevlerine gidiyor.

as a food bank volunteer i experienced first-hand the rising need for food and the daily struggle various institutions went through to secure rations for the needy.
bir gıda bankası gönüllüsü olarak gıda ihtiyacını ve çeşitli kurumların ihtiyacı olanlara istihkak sağlamak için her gün yaşadığı zorlukları birinci elden gördüm.

"we decided to send whatever leftover food there was to the city's rations so that they could feed people in need."
"bütün yemek artıklarını, ihtiyacı olan insanları beslemeleri için kentin aşevine göndermeye karar verdik."

in its native country of bulgaria, this helpful bacteria is assisting tens of thousands of peasant wives, who snub the dairy industry and prepare their daily rations of yogurt by infecting domestic milk with it.
bu yararlı bakteri, anavatanı bulgaristan'da, mandıra sanayiini hiçe sayarak kendi ürettikleri sütü bu bakteriyle mayalamak suretiyle günlük yoğurt ihtiyaçlarını karşılayan on binlerce köylü kadınına yardım ediyor.

but if you do not bring him to me, then there will be no rations for you with me, and don’t [ever] come near me.’
"eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın."

we then discuss potential solutions to thechallenges, best practices noted in our field, and laboratory work. among the solutions are evenlydistributed technology, services for awareness of activity in the remote location, explicit achieve-ment of common ground, trust-building exercises, and incentives designed to encourage collabo-ration.
Özet:uzaktan çalışmanın önemli zorlukları olduğu kabul edilmektedir. ancak, elbette, tüm uzaktan çalışma aynı değildir. Çeşitli işbirlikçi türlerde (birçok kurum ve bilim insanını içeren bilim işbirlikleri) ve şirketlerde uzaktan çalışmaya ilişkin vaka incelemelerinde uzaktan çalışmaya ilişkin araştırmamıza dayanarak, altı tür uzaktan çalışma belirledik ve ardından herkes tarafından paylaşılan ve belirli olan zorlukları listeledik. her türe.