검색어: superstar (영어 - 터키어)

superstar
superstar

doll superstar
hamburgerci dek

e: superstar.
e: süperstar.

superstar break
hip hop kızını

tom is a superstar.
tom bir süper star.

sw: yeah. you are a superstar.
sw: evet. süperstarsın.

comparing with a superstar is the wrong benchmark.
bir süper starla karşılaştırma yapmak yanlış sonuçlara varmanız neden olur.

pop superstar madonna plans a concert in montenegro.
pop süperstarı madonna karadağ'da konser vermeyi planlıyor.

but china is a superstar in terms of economic growth.
ancak Çin, ekonomik büyüme açsından bir süper star.

when the actor visited zagreb last month, fans greeted him like a superstar.
ergenç, geçtiğimiz ay zagrep’i ziyaret ettiğinde, hayranları onu bir süperstar gibi karşıladı.

superstar actors angelina jolie and brad pitt visit refugees in bosnia and montenegro.
süperstar oyuncular angelina jolie ve brat pitt bosna ve karadağ'da mültecileri ziyaret ettiler.

another perk for newlyweds was that they got to rub elbows with tennis superstar novak djokovic.
yeni evlilere sunulan bir diğer avantaj da, tenis süperstarı novak cokoviç ile tanışma olanağıydı.

it was released on november 25, 1997 during their "antichrist superstar" period.
25 kasım 1997'de, antichrist superstar döneminde yayınlanmıştır.

with the tandem of o'neal and teenage superstar kobe bryant, expectations for the lakers increased.
1998-99 sezonunda o'neal ve genç süper yıldız kobe bryant'dan beklentiler yüksekti.

ok taecyeon, lee junho and hwang chansung had participated in the show "superstar survival".
ok taecyeon, lee junho ve hwang chansung superstar survival (yıldızların mücadelesi) yarışmasında yer almışlardır.

he is signed to columbia records for his solo project which includes collaborations with alan vega, neneh cherry and princess superstar.
alan vega, neneh cherry ve princess superstar gibi isimlerle işbirliği yaptığı solo projesi için columbia records ile anlaşmıştır.

he later went on to write the song "superstar" for the group jewelry, which became a hit.
daha sonra bir hit olan grup jewelry için "superstar" şarkısını besteledi.

nowitzki confirmed his superstar status during the playoffs as he averaged 27.0 points, 11.7 rebounds, and 2.9 assists.
nowitzki "süperstar" ünvanına yakışır bir oyun oynadı ve playoff'u 27 sayı 11.7 ribaund ve 2.9 asist ortalamalarıyla tamamladı.

and for the way in which i'm going to present the data, i want to thank ted community superstar hans rosling, who you may have just seen.
İkinci olarak; sunumumu şekillendirmemde bana yol gösteren ted topluluğunun superstarı hans rosling'e teşekkür etmek istiyorum.

and yet despite becoming an international music superstar, style icon and honorary brit, those two syllables still seem as australian as the smell of eucalyptus or a barbeque on a hot day.
ve yine de uluslararası bir müzik yıldızı, stil ikonu ve fahri britanyalı olmasına rağmen o iki hece, okaliptüsün kokusu veya sıcak bir gündeki barbekü gibi hâlâ avustralyalı görünüyor.