검색어: we have a dinner (영어 - 터키어)

we have a plan.
bir planımız var.

why don't we have dinner?
niçin akşam yemeği yemiyoruz?

we have fish for dinner today.
bugün akşam yemeğinde balık var.

we have a big dog.
bizim büyük bir köpeğimiz var.

can we have a talk?
konuşabilir miyiz?

we have already finished our dinner.
akşam yemeğini zaten bitirdik.

but we have a problem.
ancak bir sorunumuz var.

could we have a fork?
bir çatal alabilir miyiz?

how much time do we have before dinner?
akşam yemeğinden önce ne kadar zamanımız var?

and we have a cool atmosphere.
serin bir atmosferi vardır.

could we have a spoon?
bir kaşık alabilir miyiz?

"we have a positive evaluation.
bakan konuyla ilgili şunları söyledi: "olumlu bir değerlendirmeye sahibiz.

they have a big lunch and a small dinner.
onlar büyük bir öğle yemeği ve küçük bir akşam yemeği yer.

we have a traitor among us.
aramızda bir hain var.

now, we have a rationale for that.
Şimdi, bunun için bir gerekçemiz var.

"we have a sense of urgency.
"İvedi bir durum söz konusu.

he was wearing a dinner jacket.
o, bir smokin giyiyordu.

could we have a table outside?
dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?

a dinner will be given next saturday.
gelecek cumartesi bir akşam yemeği verilecek.

camera. we have a picture right now.
kamera. görüntü şu an geldi.