검색어: when the telephone rang, i was just going out (영어 - 터키어)

i was just going out, when it began to rain.
yağmur yağmaya başladığında, tam dışarı çıkıyordum.

i was just going to leave home.
tam evi terkedecektim.

i was going out, when the telephone rang.
telefon çaldığında, ben dışarı gidiyordum.

he came in just as i was going out.
tam dışarı çıkıyorken, o içeri geldi.

suddenly the telephone rang.
aniden telefon çaldı.

the telephone was just ringing, wasn't it?
az önce telefon çalıyordu, değil mi?

i was having a bath when the telephone rang.
telefon çaldığında banyo yapıyordum.

i was about to go out, when the telephone rang.
telefon çaldığında, dışarı çıkmak üzereydim.

the telephone rang several times.
telefon birçok kez çaldı.

my father was about to leave when the telephone rang.
telefon çaldığında babam çıkmak üzereydi.

as soon as i got home, the telephone rang.
eve varır varmaz, telefon çaldı.

i was just curious.
sadece merak ettim.

and i was just moved.
ben yoluma devam ettim...

and i was just struck that this is out of place.
ve bunun yakışıksız olduğu fikriyle çarpıldım.

i was just about to leave.
ben de tam çıkıyordum.

and this dream which i had had ever since i was a young boy with my father, was just going out the window.
ve gençliğimden bu yana babamla hayalini kurduğum bu rüya pencereden kaçıyordu.

i was just in time for the last train.
son tren için tam zamanında geldim.

and i was just feeling so sad and dejected.
kendimi üzgün ve karamsar hissediyordum.

and i was just fucking furious, furious. ok?
ve ben son derece kızgındım, deliye dönmüştüm. anlaşılıyor mu?

i was about to go to bed when the phone rang.
telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.