검색어: wore (영어 - 터키어)

tom wore this.
tom bunu giydi.

he wore glasses.
o, gözlük taktı.

he wore old shoes.
o, eski ayakkabılar giydi.

you wore your vitamin c
giymissin

he wore a dark sweater.
o koyu renkli bir kazak giymişti.

he wore a light blue tie.
o, açık mavi kravat takmıştı.

he wore a robe over his pajamas.
o, pijamasının üstüne kaftan giydi.

he wore a coat too large for him.
kendisi için çok büyük bir ceket giydi.

for years, i actually only wore hats.
yıllarca, gerçekten sadece şapka giydim.

he wore a pirate costume for halloween.
cadılar bayramı için bir korsan kıyafeti giydi.

jane wore the same ribbon as her mother did.
jane annesinin taktığı gibi aynı kurdeleyi taktı.

the clash wore big army boots, not sandals.
the clash sandalet değil, büyük asker ayakkabıları giyiyordu.

he wore a mask so no one would recognize him.
o, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.

he wore a pullover sweater to keep from getting cold.
kendini soğuktan korumak için kazak giydi.

she wore a black garter belt attached to her nude stockings.
Тя носеше черни жартиера колан, приложен към нея голи чорапи.

i wore a coat so i wouldn't catch a cold.
soğuk almayayım diye bir ceket giydim.

jade wore a dress that was designed by the designer amanda wakeley.
jade, amanda wakeley tarafından tasarlanan bir kıyafet giydi.

"the way we wore",*feldman, christine jacqueline.
"the way we wore",*feldman, christine jacqueline.

any of you ever wore a jabber headphone -- the little cell headphones?
hiç jabber kulaklıklarından taktınız mı -küçük kulaklıklardan?

and i wore it whenever i could, thinking it was the most fabulous thing i owned.
ve her fırsatım olduğunda onu giyerdim, o süveterin sahip olduğum en harika şey olduğunu düşünerek.