검색어: yeah that is good (영어 - 터키어)

that is good to me.
o benim için iyi.

this is good.
bu iyi.

so race to [all that is] good.
hayırlı işlerde birbirinizle yarışın.

change is good.
değişim iyidir.

say, ‘an ear that is good for you.
de ki: "o sizin için bir hayır kulağıdır.

all that is good lies in your hands.
hayır (mal), senin elindedir.

the pizza is good
güzelmiş

and breathability is good.
ve nefes alabilirlik iyi.

if you give charity openly, that is good.
eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne ala!

and yeah, that's all.
ve işte hepsi bu kadar.

arriving early is good.
erken gelmek iyidir.

enya’s music is good.
enya'nın müziği iyi.

that is good (advantageous) and better in the end.
bu daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.

and whatever ye do that is good, -allah knoweth it well.
hayra dair ne yaparsanız şüphe yok ki allah onu bilir.

so, i thought, "yeah, that's probably a good idea."
ben de evet, herhalde iyi fikir, diye düşündüm.

and they are both, something that is good for you, and they're fun.
ve sizin için iyi oldukları gibi eğlenceliler de.

yeah, that one is easy. okay. so, ahhh! okay on to the next one.
bu kolay. tamam. sıradaki.

all that is good lies in your hands. you have the power to will anything.
gerçekten sen, herşeye güç yetirensin."

so i said, "yeah, that's possible."
ben de "evet, mümkün." dedim.

israel hath cast off the thing that is good: the enemy shall pursue him.
düşman kovalayacak onları.