검색어: mare (이탈리아어 - 터키어)

mare
deniz

sul mare
deniz

mare adriatico
adriyatik denizi

terra e mare
kara ve deniz

verde mare profondo
koyu deniz yeşili

noi nuotiamo nel mare.
biz denizde yüzdük.

numero di pesci nel mare.
denizdeki balıkların sayısı.

mosca+10 - mare di bering
moskova+10 - bering denizi

s1a il mare è profondo e calmo.
s1a deniz derin ve durgun.

e si fermò sulla spiaggia del mare
denizin kıyısında dikilip durdu.

facemmo traversare il mare ai figli di israele.
ve İsrailoğullarının denizden geçmelerini sağladık?

e facemmo attraversare il mare ai figli di israele.
biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik.

egli è colui che vi fa viaggiare per terra e per mare.
sizi karada ve denizde gezdirip dolaştıran o'dur. hatta gemilerde bulunduğunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hoş bir esinti ile akıp gittikleri ve tam keyiflendikleri sırada o gemilere şiddetli bir fırtına gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye başlar.

potranno sparire le acque del mare e i fiumi prosciugarsi e disseccarsi
ya da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,

quando siete in pericolo sul mare, coloro che invocate svaniscono.
denizde size bir sıkıntı (boğulma korkusu) dokunduğu zaman o'ndan başka bütün yalvardıklarınız kaybolur (artık o zaman, allah'tan başka kimseden yardım istemezsiniz.

a lui [appartengono] le navi, alte sul mare come colline.
denizde dağlar gibi akıp giden gemiler o'nundur.

gioiscano i cieli, esulti la terra, frema il mare e quanto racchiude
gürlesin deniz içindekilerle birlikte!

lascerai il mare aperto: sarà un'armata di annegati”.
"denizi açık bırak, çünkü onlar, boğulmaya mahkûm edilmiş bir ordudur."

21-22 marzo riunione ministeriale per l'ambiente del mare del nord, bergen
Çevre konseyi 21-22 mart kuzey denizi çevre bakanlık toplantısı, bergen

e quattro grandi bestie, differenti l'una dall'altra, salivano dal mare
denizden birbirinden farklı dört büyük yaratık çıktı.