검색어: pehore (코사어 - 터키어)

sahlala ke esihlanjeni malungana nebhete-pehore.
böylece beytpeor'un karşısındaki vadide kaldık.››

bazibandakanya nobhahali-pehore, badla imibingelelo yabafileyo,
Ölülere sunulan kurbanları yediler.

nebhete-pehore, namaxandeka asepisga, nebhete-yeshimoti,
beytpeor, pisga yamaçları, beytyeşimot,

amasirayeli azibandakanya ke nobhahali-pehore. wavutha umsindo kayehova kumasirayeli.
böylece baal-peora bağlandılar. rab bu yüzden onlara öfkelendi.

wathi umoses kubagwebi bakwasirayeli, bulalani elowo abantu bakhe, abazibandakanyileyo nobhahali-pehore.
bunun üzerine musa İsrail yargıçlarına, ‹‹her biriniz kendi adamlarınız arasında baal-peora bağlanmış olanları öldürün›› dedi.

wamngcwabela emfuleni, ezweni lakwamowabhi, malungana nebhete-pehore. akukho bani ulaziyo ingcwaba lakhe unanamhla.
rab onu moav ülkesinde, beytpeor karşısındaki vadide gömdü. bugün de mezarının nerede olduğunu kimse bilmiyor.

amehlo enu akubonile oko wakwenzayo uyehova kubhahali-pehore; ngokuba bonke abo babemlandela ubhahali-pehore, uyehova uthixo wakho ubatshabalalisile phakathi kwakho.
‹‹rabbin baal-peorda neler yaptığını kendi gözlerinizle gördünüz. tanrınız rab, baal-peora tapan herkesi aranızdan yok etti.

ngaphonoshono kweyordan, emfuleni omalunga nebhete-pehore, ezweni lakwasihon, ukumkani wama-amori, obemi eheshbhon, abambulalayo oomoses noonyana bakasirayeli ekuphumeni kwabo eyiputa;
musa bunları Şeria irmağının doğu yakasında, beytpeor karşısındaki vadide bildirdi. burası daha önce heşbonda oturan amorluların kralı sihona ait topraklardı. musa ile İsrailliler mısırdan çıktıklarında sihonu bozguna uğratmışlardı.