검색어: tradiciju (크로아티아어 - 터키어)

imate povijest i tradiciju.
sizin bir tarihiniz, bir geleneğiniz var.

imaju jedinstvenu tradiciju i kulturu.
gelenekleri ve kültürleri de kendilerine özgü.

festival galičnik u makedoniji održava svoju tradiciju
makedonya'daki galicnik festivali geleneği yaşatıyor

rumunjska regija moldavija njeguje tradiciju zimske hrane
romanya'nın moldavya bölgesi kış yemekleri geleneklerini yaşatıyor

dengbej bardovi održavaju na životu kurdsku glazbenu tradiciju
dengbej ozanları kürt müzik kültürünü canlı tutuyor

rumunjska teži u pekingu održati svoju bogatu olimpijsku tradiciju
romanya, zengin olimpiyat geleneğini pekin'de sürdürmek istiyor

prateći tradiciju, ceremonija otvaranja održana je u antičkom teatru.
gelenek olduğu üzere, açılış töreni antik tiyatro'da yapıldı.

manifestacija ima jednostoljetnu tradiciju i jedini je festival takve vrste u makedoniji.
bir asırlık bir geçmişe sahip olan etkinlik makedonya'nın bu türdeki tek festivali.

"nema boljeg načina da obilježimo ovaj dan i pokažemo božićni duh i tradiciju.
setimes'a verdiği demeçte warlick, "bugünü kutlamanın ve noel ruhu ve geleneğini göstermenin daha iyi bir yolu olamaz.

novi sad grad je koji cijeni svoju dugu tradiciju slobode. [getty images]
novi sad, uzun geçmişe sahip özgürlük geleneğini koruyan bir kent. [getty images]

grad, poznat po tradiciji gusarstva, obnovio je tradiciju i pretvorio je u turističku atrakciju.
korsanlık faaliyetleriyle ünlü olan kasaba bu geleneği yeniden canlandırarak turistik bir etkinliğe dönüştürdü.

"makedonija ima dugu tradiciju etničke tolerancije i miroljubivog suživota koja datira stoljećima u povijest.
başbakan yardımcısı musa dzaferi, "makedonya, kökü yüzyıllar öncesine dayanan, uzun bir etnik hoşgörü ve barış içinde birlikte yaşam geleneğine sahiptir.

s druge strane, predstavnici islamske zajednice tvrde kako slijede islamsku tradiciju koja se razvila u bih.
müslüman toplumun resmi yetkilileri ise kendi açılarından islam inanışlarını, müslümanlığın bosna hersek'de geçirdiği gelişime uygun olarak sürdürdüklerini söylüyor.

ljudi traže mađarsko državljanstvo iz praktičnih razloga, kao i da bi održali svoju obiteljsku tradiciju, kažu oni.
onlara göre, insanlar pratik nedenlerin yanı sıra aile geleneklerini sürdürmek için de macar vatandaşlığı istiyorlar.

ali shvaćam problem roditelja koji strahuju da će njihova djeca zaboraviti svoj hrvatski jezik i tradiciju u pretežno bošnjačkim školama i društvu.
saraybosna'da eşit haklara sahip bir vatandaşım, ama ailelerin, çocuklarının boşnak okullarında ve boşnak toplumu içinde hırvat dilini ve geleneklerini unutacakları yönündeki endişelerini de anlıyorum.

kirkpinar prvenstvo u hrvanju u ulju i kulturni festival imaju 648 godina staru tradiciju te se vjeruje kako je to najstarije hrvačko natjecanje na svijetu.
kırkpınar yağlı güreş ve kültür festivali 648 yıllık bir gelenek ve dünyanın en eski güreş şampiyonası olduğuna inanılıyor.

"nastavit ćemo njegovati našu dugu tradiciju ujedinjavanja svijeta kroz riječi pjesnika", obećava se u festivalskoj publikaciji.
festival yayınlarından birinde, “dünyayı şairlerin kelimeleri ile birleştirme geleneğimizi sürdüreceğiz”, deniliyor.

pritisak na žene da se udaju i imaju djecu jedan je od čimbenika koji pridonosi niskoj stopi sudjelovanja žena u radnoj snazi, iako neke osporavaju tu tradiciju.
kadınlar üzerinde evlenip çocuk yapmaları yönündeki baskı kadınların düşük katılım oranlarına katkıda bulunmasına karşın, bazıları geleneğe karşı çıkıyor.

hrvatska je zapanjila nogometni svijet kada je 1998. godine završila na trećem mjestu, nastavljajući tradiciju da momčadi iz jugoistočne europe prave velika iznenađenja na svjetskim prvenstvima.
hırvatlar 1998 yılındaki turnuvayı üçüncü sırada tamamlayarak, bir güneydoğu avrupa takımının dünya kupası’nda büyük başarı kazanması geleneğini sürdürdüler.

kosovo ne bi trebalo napuštati europski model i tradiciju parlamentarnih republika", rekao je za setimes analitičar ramadan ilazi, suosnivač nevladine organizacije fol.
kosova, avrupalı karakterinden ve parlamenter cumhuriyet geleneğinden sapmamalıdır."