검색어: skins (터키어 - 네덜란드어)

skins
skins

"red....skins."
de redskins.

skins kaybetti.
-ze verloren.

skins? acey deucy?
acey-deucey?

lords, skins, bysas...
lords, skins, bysas...

skins creek yolunu koruyacaksın.
jij neemt skins creek road.

haydi skins'e geri dönelim.
laten we weer naar skins gaan.

the skins'in gece gösterimi vardı.
de skins speelden die avond.

jimmy skins creek yolundan gelmez.
jimmy komt niet via skins creek road.

uçaktaki başka biri hasta skins taraftarı.
er is nog 'n fan aan boord.

joey skins, new york'tan Şişman frankie.
joey skins en dikke frankie uit new york.

- merhaba dylan. Şu anda skins'deyiz.
we zitten bij skins.

burada 2623 dolar var. 50 dolar eksik skins.
je komt vijftig te kort, skins.

skins creek yolunu kim güvenceye alacak diye merak ediyorum.
ik wil weten wie skins creek road in de gaten gaat houden.

mükemmel bir şehir. ailem orada ve ayrıca washington skins taraftarıyım.
ik heb er familie wonen, ben fan van de skins.

fazla nifty o'shanigans'ta patato skins* sipariş ediyormuş gibi.
zoek je aardappelschillen op de markt?

ne? bana, kovboyların 'skins'i dağıttığını hatırlattın. (maçtan bahsediyor)
- de cowboys pletten de skins.

acosta balık pulunun dağıtımı için skins, dokkaebis, jamaican order ve guatemala çeteleriyle anlaşma yaptı.
de acosta's sloten onlangs overeenkomsten met de skins, de dokkaebis, de jamaican order en guatemalan faction om de fishscale te dealen.

geçen hafta skins'in birkaç puan üzerine çıkmış olabilirsiniz sorun değil. g-men'ler tamamen başka bir olaydır, dostum.
jullie mogen dan wel enkele punten gescoord hebben tegen de skins vorige week, dat is prima, maar de g-men, dat is een heel ander verhaal, vriend.