검색어: bulsunlar (터키어 - 덴마크어)

bırak bulsunlar.
- lad dem.

- bence bulsunlar.
- det gør jeg.

bizi tam burada bulsunlar.
de finder os lige her.

Şimdi git, seni bulsunlar.
stikker du af nu, finder de dig.

bırak şu pislikleri bulsunlar.
lad dem om at finde de skiderikker.

İşaret koy ki hemen bulsunlar.
prøver du på at vise dem, hvor den er?

eziklik berbat. layıklarını bulsunlar.
de skal have, hvad de fortjener.

- cevap verme. başkasını bulsunlar.
de finder nogle andre.

umalım da birileri ölmeden bulsunlar.
lad os håbe, det bliver før nogen dør.

buluruz. söyle bulsunlar o zaman.
-jeg beder fyrene sætte dem op.

gitsinler iş bulsunlar, öyle değil mi?
- de burde få sig et arbejde.

bırakayım da seni kendi başlarına bulsunlar.
de skal selv have lov at finde dig.

adamlarına haber sal, bu adamı bulsunlar.
spørg alle vores folk til at finde denne mand.

onlar da yoksa direkt dördüncüleri bulsunlar.
han mener det!

- umalım da yakında onu bulsunlar. - umarım.
vi må håbe på, de snart fanger ham.

-kemik bulunca iş saymıyorlarsa başka iş bulsunlar.
- måske burde han finde andet arbejde.

- İyileşeceğinden çok emindi. bıraktıkları gibi bulsunlar istedi.
- han troede, at hun ville komme sig.

- "tok'ra kendilerine bir gemi bulsunlar" dedim.
- "lad tok'raerne selv finde et skib".

sonra da sabah çöpün birinde cesedimi mi bulsunlar?
ja, så de kan finde mit lig i containeren i morgen.

ne bulurlarsa bulsunlar. birkaç dolar onları susturmaya yeterdi.
lidt håndører kunne gøre dem tavse om hvad som helst.