검색어: güçsüzlüğü (터키어 - 불가리어)

bu durum basit olarak, komünizm sonrası dönemdeki toplumların kurumsal güçsüzlüğü, kontrol ve dengelerin güvenilmez işleyişi, yolsuzluklara bulaşmış bir yargı ve yasaları uygulama erkinin oldukça güçsüz düşmesi ile açıklanabilir.
Простото обяснение насочва към институционалната слабост на пост-комунистическите общества, към нестабилното функциониране на системата на контролиране и към корумпираната съдебна система, заедно с недостатъчно строго прилагане на закона.

ekonomik engeller ve savaş sonrasının güçsüzlüğü, Çek cumhuriyeti'nin brno kentindeki masaruyk Üniversitesi Öğretim görevlisi vera stojarova'ya göre suç çeteleri için elverişli bir ortam yarattı.
Икономическите блокади и слабия следвоенен контрол създават благоприятна среда за престъпните групи, според доцент Вера Стоярова от Университета "Масарик" в Бърно, Чехия.

Örneğin balkanlar'daki zayıf devlet sendromu, kurumların güçsüzlüğü ve yanı sıra suç unsurunun ekonomik hayatın önemli bir bölümünde yer alıyor olması, olumsuz bir yol bağımlılığını tersine çevirmeyi ümit edenler için ciddi bir endişe kaynağı olmalı.
На Балканите, например, синдромът на слабата държава и нестабилните институции, както и голямата степен на престъпност в икономиката трябва да бъдат причина за дълбоко безпокойство за тези, които се надяват да обърнат хода на неблагоприятната "зависимост на пътя".

allah o ' dur ki , sizi bir güçsüzlükten yarattı . sonra o güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu .
Аллах е , Който ви сътвори немощни , после след немощ ви даде сила , после след силата - немощ и посивяване .