전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
bu, allah'ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.
de una fuente de la que beberán los siervos de alá y que harán manar en abundancia.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
(bu,) allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.
de una fuente de la que beberán los siervos de alá y que harán manar en abundancia.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
tanrı bunu avimeleki yerubbaalın yetmiş oğluna yapılan zorbalığın aynısına uğratmak, kardeşlerini öldüren avimelekten ve onu bu kırıma isteklendiren Şekem halkından akıttıkları kanın öcünü almak için yaptı.
de modo que el crimen cometido contra los setenta hijos de jerobaal, es decir, su sangre, recayera sobre su hermano abimelec que los mató, y sobre los señores de siquem que fortalecieron sus manos para que él matase a sus hermanos
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
akıttığınız meniyi gördünüz mü?
y ¿qué os parece el semen que eyaculáis?
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: