검색어: {minutes} dakika önce (터키어 - 영어)

bir dakika önce
within the last minute

bir dakika önce gitti.
he left a minute ago.

on dakika önce biri uğradı.
someone called on you ten minutes ago.

o, on dakika önce başladı.
she started ten minutes ago.

kırk dakika önce sipariş verdik.
we ordered 40 minutes ago.

bir dakika önce tom'u gördüm.
i saw tom a minute ago.

tom biletini yirmi dakika önce aldı.
tom bought his ticket twenty minutes ago.

o, on dakika önce buraya geldi.
he came here ten minutes ago.

birkaç dakika önce tom'u gördüm.
i saw tom a few minutes ago.

annem on dakika önce evden ayrıldı.
my mother left home ten minutes ago.

o, birkaç dakika önce dışarı çıktı.
he went out a few minutes ago.

beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
i saw him go into the toilet a few minutes ago.

bir kaç dakika önce halk hareketlerinin filizlendiğinden bahsediyordum.
a few minutes ago, i talked about all the citizens' campaigns that are springing up.

gelecek beş dakika önceydi.
the future was five minutes ago.

aç olamazsın. birkaç dakika önce abur cubur yedin.
you can't be hungry. you had a snack a few minutes ago.

bomba, patlamadan birkaç dakika önce etkisiz hale getirildi.
the bomb was defused just minutes before it would have exploded.

birkaç dakika önce tom'u gördüm ve yorgun görünüyordu.
i saw tom a few minutes ago and he looked tired.

tartım kabini tartım işlemine başlamadan 10 dakika önce çalıştırılır.
weighing cabinet is operated 10 minutes before weighing.

Öğretmenin işe gelmemesi nedeniyle ders birkaç dakika önce iptal edilmişti.
class had been cancelled only minutes before when a teacher failed to report for work.

bu resmi sadece birkaç dakika önce buradan 10 blok uzakta çektim.
just a few minutes ago, i took this picture about 10 blocks from here.