검색어: âd (터키어 - 영어)

Âd da yalanlamıştı.
'ad also gave the lie (to hud).

İşte buydu Âd.
and such were 'aad.

Âd da peygamberleri yalanladı.
'aad denied the messengers

İşte Âd kavmi buydu.
and such were 'aad.

Âd kavminin kardeşini de an!
and mention the brother of aad, as he warned his people at the dunes.

Âd kavmi de peygamberleri yalanladı.
'aad denied the messengers

Âd halkı da resulleri yalancı saydı.
(the tribe of) a'ad denied the messengers (of allah).

o, helak etti önce gelen Âd'ı.
and that he destroyed ad, the ancient,

Âd'a da kardeşleri hûd'u gönderdik.
and to 'ad we sent forth their brother hud.

dikkat edin; Âd, rablerine nankörlük etmişti.
ah! behold! for the 'ad rejected their lord and cherisher!

görmedin mi rabbin neler yaptı Âd'a?
bethinkest thou not in what wise thy lord did with the 'a'ad:

Âd'ı, semûd'u da böyle yaptık.
and 'ad and thamud (people)!

ey muhammed! Âd kavminin kardeşi hud'u hatırla.
recount to them the story of (hud), the brother of (the tribe of) 'ad.

Âd, firavun, lût'un kardeşleri de (yalanladılar).
and so did 'ad, and pharaoh and lot's brethren,