검색어: çok özel bir (터키어 - 영어)

tom çok özel bir öğrenci.
tom is a very dedicated student.

size çok özel bir şey göstereceğim,
i'm going to show you something pretty unique.

özel bir eylem
custom action

Özel bir duygu.
it's a special feeling.

Özel bir metin oku
speak custom text

bu özel bir durum.
this is a special occasion.

Özel bir şey miydi?
was it something special?

doğum günü için çok özel bir şey istiyor.
she wants something very special for her birthday.

daha çok, özel hikayesi olan bir şeyi istediğimden.
rather, it's because i want something that has a specific history.

Özel bir diyeti yoktur.
there is no special diet.

yaratıcı ve çok özel bir düşünür olan babamı,
my father, very inventive, spatial thinker.

tom'un özel bir jeti var.
tom has a private jet.

sokak göstericileri de çok özel bir atmosfer yarattı.
street entertainers created a special atmosphere.

o, özel bir ödülle ödüllendirildi.
he was awarded a special prize.

Özel & bir web tarayıcısı kullan:
use custom web & browser:

laura elbiseleri hakkında çok özel.
laura is very particular about her clothes.

ancak aztek takvimine göre bu yıl çok özel bir yıldı.
this number, however, is not universally accepted.

fakat eğer bu tavrı takınırsanız, çok özel bir şeyi kaçırırsınız.
but if you take that attitude, you're actually missing something rather special.

biz, insanı özel bir balçıktan yarattık
and indeed we created man (adam) out of an extract of clay (water and earth).

bu yolculuk, benim okyanusla çok özel bir bağ kurmamı sağladı.
this has given me a very special relationship with the ocean.