검색어: anksiyete (터키어 - 영어)

anksiyete
anxiousness

anksiyete ile baş edemedi.
she could not cope with anxiety.

as ms hastalarında anksiyete semptomlarının gelişmesi ile ilişkilidir.
anxiety sensitivity is associated with the development of anxiety symptoms in multiple sclerosis patients.

as’nin medikal hastalıklara eşlik eden anksiyete semptomlarının gelişmesindeki rolü giderek daha iyi anlaşılmaktadır.
the role of anxiety symptoms accompanying with the medical diseases of anxiety sensitivity has been increasingly understood better.

bu nedenle bazı ilaçlar, soğuk bir ortam veya hastada anksiyete gibi damar spazmı oluşturabilecek faktörlerden kaçınılmalıdır.
therefore, factors that may induce vessel spasm such as certain drugs, a cold environment, or patient anxiety should be avoided.

Şu anda olan problem birisi, mutluluk oranlarının ayın yüzeyi kadar düz olmasına rağmen, depresyon ve anksiyete yükseliyor.
one problem that's happening now is, although the rates of happiness are about as flat as the surface of the moon, depression and anxiety are rising.

sean kendini asmıştır çünkü sean'da fletcher'ın sınıfına girdikten sonra anksiyete ve depresyon baş göstermiştir.
the lawyer explains that sean actually hanged himself, having suffered anxiety and depression after joining fletcher's class.

ms hastalarında anksiyete yaygın olarak görülmesine rağmen, depresyonun tersine anksiyetenin klinik özellikleri ve etkileri ile ilgili çalışmaların sayısı sınırlıdır (garfield ac, lincoln nb.
although anxiety is common in multiple sclerosis patients, in contrast to depression, the studies in relation to clinical characteristics and effects of anxiety are limited (garfield ac, lincoln nb.

bu özellikler, tıbbi veya dental işlemler için premedikasyon olarak anksiyete, uykusuzluk, ajitasyon, nöbetler, kas spazmları, alkol yoksunluğu ve tedavisinde benzodiazepinler faydalı olur.
these properties make benzodiazepines useful in treating anxiety, insomnia, agitation, seizures, muscle spasms, alcohol withdrawal and as a premedication for medical or dental procedures.

avrupa’da uyuşturucu kullanıcıları arasında en yaygın olarak rapor edilen ruhsal bozukluklar arasında depresyon, anksiyete, şizofreni, kişilik bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bulunmaktadır.
female drug users are identified as being a particularly vulnerable group.

anjiyoödem, göğüs ağrısı, göğüste rahatsızlık hissi, kalp hızında azalma, taşikardi, kan basıncında azalma, solunum zorluğu, bronkospazm, dispne, öksürük, ürtiker, döküntü, kaşıntı, eritem, yüz ve/veya boyunda kızarma (flushing), boğazda tahriş, parestezi, ağızda hipoestezi, disgözi, bulantı, anksiyete, pireksi ve baş ağrısı şeklindeki semptomların bir ya da birkaçı ile görülebilen aşırı duyarlılık / infüzyon reaksiyonları (anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar dahil).
hypersensitivity / infusion reactions (including anaphylactic / anaphylactoid reactions) that can be observed one or more symptoms such as angioedema, chest pain, chest discomfort, decreased heart rate, tachycardia, blood pressure drop, difficulty breathing, bronchospasm, dyspnea, coughing, hives, rash, itching, erythema, facial and /or reddening of the neck (flushing), irritation in the throat, paresthesia , hypoesthesia in the mouth, dysgeusia , nausea, anxiety, pyrexia and headache.