검색어: iyi olacağına inanıyorum (터키어 - 영어)

gerçekten bu değiimin olacağına inanıyorum.
i truly believe that change will happen.

bana iyi olacağına söz ver.
promise me you'll be good.

denemeye değer ve ben başarılı olacağına inanıyorum.
it's worth a try and i believe it would succeed.

mercan, "onun çok başarılı olacağına inanıyorum." dedi.
"i believe he would be very successful," he said.

ben, kanserin gelecekteki tedavi yönteminin bu şekilde olacağına inanıyorum.
and so i believe that this will be the way that cancer will be treated in the future.

başvuru surecinde akıl hocalığı edecek kişilere ulaşmamı sağlayarak yardımcı olacağına inanıyorum.
i believe that it will help me by reaching out to people who will mentor me during the application process.

jeremiç, "İptalin bu yıl sonuna kadar mümkün olacağına inanıyorum." dedi.
"i believe [annulment] will be possible by the end of this year," jeremic said.

scott, onun uzun bir savaş olacağına inanıyordu.
scott believed it would be a long war.

bu iyi olacak.
that'll be fine.

analistler, sonucun son ana kadar belirsiz olacağına inanıyorlar.
analysts believe the outcome will be uncertain until the very end.

bu para cezalarının toplum için caydırıcı olacağına inanıyoruz." dedi.
we believe that these fines will act preventively for the society," deputy interior minister rafet elmazi said.

acele etsem iyi olacak.
better really hurry up.

bazı örneklerle başlamak iyi olacak.
it's good to start with some examples.

artık sanattan bahsetsem iyi olacak.
so i should talk about art.

ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.
and indeed the hereafter is better for you than the present (life of this world).

seydiu, "2006'nın kosova için bağımsızlık yılı olacağına inanıyoruz." dedi.
"we believe that 2006 will be the year of independence for kosovo," he said.

İçişleri bakanlığı'na bağlı analistler, resimli kanıt bulunmadığı için operasyonun önleyici olacağına inanıyorlar.
interior ministry analysts believe the action will be pre-emptive -- especially since there is photo evidence involved.

sırp makamları, kragujevac'taki fabrikadaki otomobil üretiminin ekonomik kalkınmanın lokomotifi olacağına inanıyorlar. [reuters]
serbian authorities believe that the production of cars at the kragujevac factory would serve as an engine of economic development. [reuters]

"herkes 'daha iyi olacak, daha iyi olacak.' diyor.
"everyone says, 'it'll be better, it'll be better'," she said.

10 tane böyle boşluğu doldurursak, pandemik riskini azaltmaya gerçekten yardımcı olacağımıza inanıyoruz.
we believe that if we could fill these 10 gaps, we have a chance to help really reduce the risk of a pandemic.