검색어: kaçıracak (터키어 - 영어)

"sanırım uçağı dondurma ile kaçıracak."
"i think he's going to hijack the plane with some ice cream."

ancak iki tarafta da görüşmelerin tadını kaçıracak sorunlar var.
but there are issues on both sides that may put a damper on the proceedings.

kültür ve spor haberlerinde ayrıca: hırvat kosteliç dünya bankası sezonunu kaçıracak.
also in culture and sports: croatia's kostelic to miss world cup season.

dünyanın en iyi bayan kayakçılarından biri olan hırvat janica kosteliç sakatlık nedeniyle 2006- 2007 dünya kupası sezonunun tamamını kaçıracak.
one of the world's best women skiers, croatia's, janica kostelic, will skip the entire 2006-2007 world cup season due to injuries.

İlgili polis reformunun hayata geçirilmesi konusunda çıkmaza giren bosna hersek, ab ile bu yıl İstikrar ve ortaklık anlaşması (saa) görüşmelerine başlama fırsatını kaçıracak.
unable to overcome a deadlock on required police reform, bosnia and herzegovina will miss the opportunity to start stabilisation and association agreement (saa) talks with the eu this year.

dünyanın en iyi bayan kayakçılarından biri olan hırvat janica kosteliç sakatlık nedeniyle 2006-2007 dünya kupası sezonunun tamamını kaçıracak. 24 yaşındaki son dünya kupası şampiyonu ve dört kez olimpiyat şampiyonu sırt ve diz sorunları nedeniyle ara vermesi gerektiğini söyledi.
one of the world's best women skiers, croatia's, janica kostelic, will skip the entire 2006-2007 world cup season due to injuries. the 24-year-old defending world cup champion and quadruple olympic champion says she needs a break due to back and knee problems.

acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
hurry up, or you'll miss the bus.