검색어: nübüvvet (터키어 - 영어)

İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet, hükümranlık ve nübüvvet verdiğimiz şahsiyetlerdir.
these were the people to whom we gave the book, authority, and prophesy.

biz mûsa ile harun'a da nübüvvet vererek ihsanda bulunduk. [21,48]
again (of old) we bestowed our favour on moses and aaron,

biz nuh'u, İbrâhim’i peygamber olarak gönderdiğimiz gibi, zürriyetlerine de kitap ve nübüvvet verdik.
and assuredly we sent nuh and ibrahim, and we placed in the posterity of the twain the prophecy and the book.

biz onu dünyada nübüvvetle müşerref kılıp seçtik. o âhirette de sâlihlerden olacaktır.
abraham was the man whom we chose for our service in this world, and in the next world he shall be among the righteous.