검색어: ne simdi bu anlamadim (터키어 - 영어)

simdi, bu 19. yuzyilda kaldi.
now, this was back in the 19th century.

simdi bu bir spektroskop tamam, benim labaratuvarimdaki masamda.
now, this is a spectroscope, ok, on my laboratory bench.

simdi bu kadın tezek yığınının duvarına, bir resim yapmış
now, this lady, on the wall of the dung cake heap, has made a painting.

simdi, bu kuresel ortalamanin cevresinde buyuk bir uluslar dizisi var.
now, there's a huge array of nations around that global average.

simdi bunun tuhaf bir fikir oldugunu dusunebilirsiniz.
now, you might think that's a bizarre idea.

simdi bu sucu emperyalizmin uzerine yikamazsiniz. cogu insanin yapmaya calistigi gibi. 2 nedenimiz var:
now you can't just blame this on imperialism -- though many people have tried to do so -- for two reasons.

simdi, bu biraz tuhaf gorunebilir, fakat spontane duzene olan egilimin yayginliginin bazen beklenmedik sonuclari olabilir.
now, that might seem a bit whimsical, but this pervasiveness of this tendency towards spontaneous order sometimes has unexpected consequences.

simdi, bu konuda tartisip, felsefe yapabiliriz, fakat, onumuzdeki bir kac yuz yil boyunca bunu gercekten tartismak zorunda degiliz.
now, we can speculate and philosophize this, but we don't actually have to for the next hundred years.

simdi bu tablo yikimi gosteriyor. cin'li sanatci ai weiwe'nin studyosu. bu yilin baslarin da shanghai'da.
now this picture shows the demolition of the chinese artist ai weiwei's studio in shanghai earlier this year.

simdi, bunun gibi birsey birlesik krallik'ta olmus iste hastalarin oldugu yer. burasi benim calistigim yogun bakim bolumu
now, if something like this, which has happened in the u.k., that's where they go. this is the intensive care unit in which i work.

%s: bu programı çalıştırabilmek için root yetkilerine ihtiyacınız var.
%s: sorry. you need root privileges to run this program.

elimdeki ornege bakacak olursaniz, bu bir film, "twisted issues" ve ilk kisi soyle diyor, "simdi bu guya bir film. fakat google testi boyle soylemiyor"
and in the particular example we have here, it's a film, "twisted issues," and the first person says, "now this is supposedly a film. it fails the google test miserably."

s. bu (harfler) kuran'ın, apaçık bir kitabın mucizeleridir.
(alphabets of the arabic language – allah, and to whomever he reveals, know their precise meanings.)

2006 yılında, avrupa’da 594.000 opioid kullanıcısının ikame tedavisi gördüğü tahmin edilmiş olunup veri sunan 22 ülkenin 16’sında bunun önceki yıla oranla bir artış gösterdiği rapor edilmiştir.
residential services can be particularly suited for drug users with complex treatment needs, due to co-morbid physical and mental health problems.