검색어: sapasağlam (터키어 - 영어)

onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
and we took from them a firm covenant.

biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
and we took from them a solemn bond;

her şeyi sapasağlam yaratan allah'ın sanatıdır.
(such is the) making of allah, who has created everything well.

oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.
(used as a metaphor)

onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık.
it is we who created them, and we have made them of strong built.

onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.
and they had been summoned to prostrate themselves while they were yet unhurt.

oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.
and they had been summoned to prostrate themselves while they were yet unhurt.

cevap verdi: "İşaretin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşmamandır."
"though sound," he answered, "you will not talk to any one for three nights running."

sonra adama, ‹‹elini uzat›› dedi. adam elini uzattı. eli öteki gibi yine sapasağlam oluverdi.
then saith he to the man, stretch forth thine hand. and he stretched it forth; and it was restored whole, like as the other.

ben, onlara süre tanıyorum. elbette benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır.
a (long) respite will i grant them: truly powerful is my plan.