검색어: sinsi (터키어 - 영어)

sinsi
conversatıons

tom sinsi.
tom is sneaky.

sinsi? sins... sinsi!
slinky? slink ... slinky!

o ondan daha sinsi.
she's slier than he is.

o sinsi şeytanın şerrinden
"from the evil of the whisperer (devil who whispers evil in the hearts of men) who withdraws (from his whispering in one's heart after one remembers allah),

o sinsi vesvesecinin şerrinden.
"from the evil of the whisperer (devil who whispers evil in the hearts of men) who withdraws (from his whispering in one's heart after one remembers allah),

sinsi gülücükler kötülüğe işarettir.
he shutteth his eyes to devise froward things: moving his lips he bringeth evil to pass.

sinsi casuslar gibi ayıp aramayın!
and do not spy or backbite each other.

burada gördüğümüz zil sesi korsanlığının sinsi kaybı.
what we're looking at here is the insidious cost of ringtone piracy.

bu sinsi hareketler. dalganın değişik titreşimlerinden geçiyoruz.
the slinky moves. we're going through different nodes of the wave, coming out this way.

ben utanarak, dolaylı bir şekilde, sinsi olmamaya çalışarak.
me shyly, obliquely, trying not to be furtive.

sinsi : Üzgünüm woody. ama onlara hak vermek zorundayım.
slinky: i'm sorry, woody, but i have to agree with them.

Çünkü zannın bir kısmı günahtır. sinsi casuslar gibi ayıp aramayın!
avoid much suspicion; indeed some suspicions are sins.

bloomberg television'dan mark beech, parçanın "sinsi ritimlerini" övdü.
mark beech from bloomberg television complimented the track's "insidious beats".

sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin!
and do not spy on one another and do not backbite.

kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden,
"from the evil of the whisperer (devil who whispers evil in the hearts of men) who withdraws (from his whispering in one's heart after one remembers allah),

ben sinsiyim.
i'm sneaky.