검색어: cezaevi (터키어 - 이탈리아어)

cezaevi
prigione

cezaevi karanlığında yaşayanları özgür kılasın.
perché tu apra gli occhi ai ciechi e faccia uscire dal carcere i prigionieri, dalla reclusione coloro che abitano nelle tenebre

bu durum cezaevi mevcudu arasında bulaşıcı hastalıkların olası yayılmasına dair sorunlar doğurmaktadır.
questa situazione desta preoccupazione per la potenziale diffusione di malattie infettive tra la popolazione carceraria.

yehoyakin cezaevi giysilerini üstünden çıkardı. yaşadığı sürece babil kralının sofrasında yer aldı.
e gli fece cambiare le vesti che aveva portato nella prigione. ioiachìn mangiò sempre dalla tavola del re per tutto il resto della sua vita

ceazevinden sonra aşırı doz ölümlerinin azaltılması cezaevi personeli için geliştirilmiştir (155).
riduzione dei decessi dovuti a overdose dopo il carcere

cezaevi ortamında sunulan bakımın toplum genelinde sunulan bakıma eşit olması genellikle kabul edilen etik bir prensiptir.
un principio etico generalmente accettato è quello secondo cui le cure disponibili nelle strutture carcerarie devono equivalere a quelle a disposizione di tutta la comunità.

daha olumlu gelişmelere bakıldığında, cezaevi uyuşturucu programları daha yaygın hale gelmiştir ve pek çok ülke yeni girişimler bulunduğunu rapor etmektedir.
di recente sono state pubblicate linee guida pratiche per la terapia di sostituzione nelle carceri, approvate dall’oms e dall’unodc (kastelic et al., 2008) e alcune

ancak, tedavinin sürekliliğinin kesintiye uğramaması için, cezaevi sağlık hizmetleri ile topluluk temelli tedavi sağlayıcılarının gerektiği gibi ilişki içerisinde olması önemlidir.
tuttavia, è importante che i servizi sanitari in carcere e i fornitori di trattamento in comunità siano adeguatamente collegati per evitare interruzioni nella continuità del trattamento.

uyuşturucu arzını azaltmak için alınan tüm tedbirlere rağmen, uyuşturucuların çoğu cezaevine girebildiği gerçeği, gerek cezaevi uzmanları gerekse de politika yapıcılar tarafından kabul edilmektedir.
capitolo 2: la risposta ai problemi della droga in europa: panoramica sostanza illecita maggiormente utilizzata dai detenuti, con percentuali di prevalenza una tantum che raggiungono il 78%.

kanun, normal olarak mahkum, danimarka cezaevi ve Şartlı tahliye servisi’nden tedavi talep ettikten en geç 14 gün sonra tedavinin başlamasını şart koşmaktadır.
nella maggior parte dei paesi la responsabilità dell’assistenza sanitaria all’interno del sistema penitenziario

bölüm 6: opioid kullanımı ve uyuşturucu enjekte etme ve İrlanda’da ise cezaevindeki tedavi hizmetleri, cezaevi dışındakilerle denkleştirilmeleri amacıyla hali hazırda değerlendirilmektedir.
anche gli interventi psicosociali e psicoterapeutici associati alla farmacoterapia si sono dimostrati efficaci nell’ambito di studi sull’esito dei trattamenti, come per esempio lo studio ntors nel regnounito (gossop et al., 2002) e lo studio datos negli stati uniti (hubbard et al., 2003).

pratikte yeniden bütünleştirme hizmetleri, mesleki danışmanlık, işe yerleştirme ve konut edinme desteği vermenin yanı sıra cezaevi temelli müdahalelerde, mahkumları tahliye edilmeden önce topluluk temelli barınma ve sosyal destek hizmetleriyle tanıştırabilir.
in romania, con disposizione congiunta dei ministri della giustizia, della salute pubblica e dell’amministrazione e affari interni, è stata introdotta, nel maggio 2006, una nuova base giuridica per estendere l’erogazione della terapia sostitutiva alle carceri, onde garantire la continuità dei programmi integrati di assistenza medica, psicologica e sociale per i detenuti.

2007 yılında cezaevlerinde iğne ve şırınga programlarını içerecek şekilde genişletilmiştir.
dati del 2006.i dettagli completi delle procedure di adattamento utilizzati per ricavare le stime della spesa non classificata sono forniti dal lussemburgo.relazioni nazionali reitox (2008).