검색어: müjdelemek (터키어 - 중국어(간체자))

allah'ın bol nimetini ve allah'ın inananların ödülünü yitirmeyeceği gerçeğini müjdelemek isterler
他们喜欢从真主发出的赏赐和恩惠，并且喜欢真主不使信士们徒劳无酬。

allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.
他们又喜欢真主赏赐自己的恩惠，又喜欢留在人间，还没有赶上他们的那些教胞，将来没有恐惧，也不忧愁。

dosdoğru bir kitaptır, katından kafirlere çetin bir azap olduğunu haber verip onları korkutmak ve inanıp iyi işlerde bulunanları da onlara güzel bir mükafat olduğunu söyleyip müjdelemek için indirdi.
以便他警告世人，真主要降下严厉的惩罚；并预告行善的信士们，他们得受优美的报酬，

bu kitap, allah'ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi.buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. onlar artık dinlemezler.
可以做報喜者和警告者；但他們大半退避而不肯聽從。

bir sure inince, aralarında "bu, hanginizin imanını artırdı?" diyen ikiyüzlüler vardır. İnananların ise imanını artırmıştır; onlar birbirlerine bunu müjdelemek isterler.
当降示一章经的时候，他们中有人说：这章经使你们中的哪个人更加确信呢？至于信道者，那章经使他们更加确信了。同时，他们是快乐的。

(allah buyurdu:) "ey zekeriya, şüphesiz biz seni, adı yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmamışız."
「宰凱里雅啊！我必定以一個兒子向你報喜，他的名字是葉哈雅，我以前沒有使任何人與他同名。」