전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
elçilerle ihtiyarlar bu konuyu görüşmek için toplandılar.
les apôtres et les anciens se réunirent pour examiner cette affaire.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
sihirbazlar, belirli bir günün bildirilen vaktinde toplandılar.
les magiciens furent donc réunis en rendez-vous au jour convenu.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
ferisiler, İsanın sadukileri susturduğunu duyunca bir araya toplandılar.
les pharisiens, ayant appris qu`il avait réduit au silence les sadducéens, se rassemblèrent,
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
asanın krallığının on beşinci yılının üçüncü ayında yeruşalimde toplandılar.
ils s`assemblèrent à jérusalem le troisième mois de la quinzième année du règne d`asa.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
yeruşalimden gelen ferisiler ve bazı din bilginleri, İsanın çevresinde toplandılar.
les pharisiens et quelques scribes, venus de jérusalem, s`assemblèrent auprès de jésus.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ertesi gün yahudilerin yöneticileri, ileri gelenleri ve din bilginleri yeruşalimde toplandılar.
le lendemain, les chefs du peuple, les anciens et les scribes, s`assemblèrent à jérusalem,
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
İsrailliler kendi kentlerine yerleştikten sonra, yedinci ay yeruşalimde tek vücut halinde toplandılar.
le septième mois arriva, et les enfants d`israël étaient dans leurs villes. alors le peuple s`assembla comme un seul homme à jérusalem.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
saul ile İsrailliler de toplandılar. ela vadisinde ordugah kurup filistlilere karşı savaş düzeni aldılar.
saül et les hommes d`israël se rassemblèrent aussi; ils campèrent dans la vallée des térébinthes, et ils se mirent en ordre de bataille contre les philistins.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
musa onları yanına çağırdı. harunla İsrail topluluğunun bütün önderleri çevresine toplandılar. musa onlarla konuştu.
moïse les appela; aaron et tous les principaux de l`assemblée vinrent auprès de lui, et il leur parla.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
gün doğunca halkın ileri gelenleri, başkâhinler ve din bilginleri toplandılar. İsa, bunlardan oluşan yüksek kurulun önüne çıkarıldı.
quand le jour fut venu, le collège des anciens du peuple, les principaux sacrificateurs et les scribes, s`assemblèrent, et firent amener jésus dans leur sanhédrin.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
savaşmak üzere ordularını bir araya getiren filistliler, yahudanın soko kentinde toplandılar. soko ile azeka kenti arasındaki efes-dammimde ordugah kurdular.
les philistins réunirent leurs armées pour faire la guerre, et ils se rassemblèrent à soco, qui appartient à juda; ils campèrent entre soco et azéka, à Éphès dammim.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
İsrailliler kentlerine yerleştikten sonra, yedinci ay tek vücut halinde su kapısının karşısındaki alanda toplandılar. bilgin ezraya rabbin musa aracılığıyla İsrail halkına verdiği buyrukları içeren yasa kitabını getirmesini söylediler.
alors tout le peuple s`assembla comme un seul homme sur la place qui est devant la porte des eaux. ils dirent à esdras, le scribe, d`apporter le livre de la loi de moïse, prescrite par l`Éternel à israël.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
filistliler İsraillilerle savaşmak üzere toplandılar. otuz binfş savaş arabası, altı bin atlı asker ve kıyılardaki kum kadar kalabalık bir orduya sahiptiler. gidip beytavenin doğusundaki mikmasta ordugah kurdular.
les philistins s`assemblèrent pour combattre israël. ils avaient mille chars et six mille cavaliers, et ce peuple était innombrable comme le sable qui est sur le bord de la mer. ils vinrent camper à micmasch, à l`orient de beth aven.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
petrus kalkıp onlarla birlikte gitti. eve varınca onu üst kattaki odaya çıkardılar. bütün dul kadınlar ağlayarak petrusun çevresinde toplandılar. ona, ceylanın kendileriyle birlikteyken diktiği entarilerle üstlükleri gösterdiler.
pierre se leva, et partit avec ces hommes. lorsqu`il fut arrivé, on le conduisit dans la chambre haute. toutes les veuves l`entourèrent en pleurant, et lui montrèrent les tuniques et les vêtements que faisait dorcas pendant qu`elle était avec elles.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
(kendi aralarında gizli toplantılar düzenleyip) fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka o'dur; beşin altıncısı da mutlaka o'dur. bundan az veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka o, kendileriyle beraberdir.
pas de conversation secrète entre trois sans qu'il ne soit leur quatrième, ni entre cinq sans qu'il n'y ne soit leur sixième, ni moins ni plus que cela sans qu'il ne soit avec eux, là où ils se trouvent.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: