전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
le traînèrent hors de la ville, et le lapidèrent. les témoins déposèrent leurs vêtements aux pieds d`un jeune homme nommé saul.
onu kentten dışarı atıp taşa tuttular. İstefanosa karşı tanıklık etmiş olanlar, kaftanlarını saul adlı bir gencin ayaklarının dibine bıraktılar.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
toute la ville fut émue, et le peuple accourut de toutes parts. ils se saisirent de paul, et le traînèrent hors du temple, dont les portes furent aussitôt fermées.
bütün kent ayağa kalkmıştı. her taraftan koşuşup gelen halk pavlusu tutup tapınaktan dışarı sürükledi. arkasından tapınağın kapıları hemen kapatıldı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
les maîtres de la servante, voyant disparaître l`espoir de leur gain, se saisirent de paul et de silas, et les traînèrent sur la place publique devant les magistrats.
kızın efendileri, kazanç umutlarının yok olduğunu görünce pavlusla silası yakalayıp çarşı meydanına, yetkililerin önüne sürüklediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
alors survinrent d`antioche et d`icone des juifs qui gagnèrent la foule, et qui, après avoir lapidé paul, le traînèrent hors de la ville, pensant qu`il était mort.
ne var ki, antakya ve konyadan gelen bazı yahudiler, halkı kendi taraflarına çekerek pavlusu taşladılar; onu ölmüş sanarak kentin dışına sürüklediler.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질: