검색어: promenilo (세르비아어 - 터키어)

Šta se promenilo?
peki nerede hata yaptılar?

tada se sve promenilo.
sonra her şey değişti.

ali, to se promenilo.
ancak bu durum değişti.

a onda se sve promenilo.
sonra her şey değişti.

„ništa se nije promenilo.
strauss-kahn, "değişen hiçbir şey yok.

za sada se malo toga promenilo.
Şimdilik değişen pek bir şey yok.

od tada se dosta toga promenilo.
o günden beri çok şey değişti.

to se promenilo 2002-2003”, kaže Šil.
bu durum 2002-2003 döneminde değişti", diyor.

to vreme me je promenilo“, kaže on.
o dönem beni değiştirdi." diyor.

kako vam je to priznanje promenilo život?
Ödül hayatınızda ne gibi değişiklikler yarattı?

nakon pada režima 1989. malo toga se promenilo.
1989 yılında rejimin devrilmesinin ardından biraz birşeyler değişti.

sve se to, međutim, promenilo sa raspadom jugoslavije.
fakat yugoslavya'nın yıkılışından sonra tüm bunlar değişti.

da li se nešto promenilo poslednjih nekoliko godina?
son birkaç yılda nasıl bir değişim oldu?

to se promenilo kada se zemlja raspala devedesetih godina.
bu durum 1990'larda ülkenin bölünmesiyle değişti.

da li se u odnosu na to vreme nešto promenilo?
o dönemle şimdi arasında bir fark var mı?

od tada se raspoloženje kiparskih turaka, po svemu sudeći, promenilo.
o zamandan bu yana, kıbrıslı türklerin görüşleri değişmiş görünüyor.

da bi se to promenilo, potrebni su dodatni kapaciteti i politička volja.
kanunları uygulamaya koymak için ilave bir kapasite ve siyasi irade gerekiyor.

„asad bi trebalo jasno i precizno da kaže: 'sve se promenilo.
gül, "esad açık ve net bir şekilde şunu söylemeli: 'her şey değişti.

prolaznika još uvek ima i nešto se uvek dešava, ali se društveno tkivo promenilo.
caddenin hâlâ oldukça kalabalık ve hareketli olduğunu söylemek mümkün, ama toplumsal dokudaki değişiklik gözden kaçmıyor.

delević: promenilo je političku atmosferu; ispunjen je važan formalni uslov.
deleviç: siyasi ortamı değiştirdi; önemli bir resmi koşul yerine getirilmiş oldu.