검색어: nipate (스와힐리어 - 터키어)

nijengee mnara ili nipate kuzifikia njia,
bana bir kule yap, belki ben o yollara ulaşabilirim."

"baba ananipenda kwani nautoa uhai wangu ili nipate kuupokea tena.
canımı, tekrar geri almak üzere veririm. bunun için baba beni sever.

huniakhirishi muda kidogo nipate kutoa sadaka, na niwe katika watu wema?
allah yaptığınız her şeyden haberdardır. [14,44; 23,99-100]

niwashie moto unichomee udongo, unijengee mnara nipate kumchungulia mungu wa musa.
benim için çamurun üzerinde ocağı yakıp bana bir kule yap ki mûsa'nın tanrısına ulaşayım.

kwa maana ninatamani sana kuwaoneni ili nipate kuwagawieni zawadi ya kiroho na kuwaimarisha.
Çünkü ruhça pekişmeniz için size ruhsal bir armağan ulaştırmak üzere sizi görmeyi çok istiyorum.

na firauni akasema: ewe hamana! nijengee mnara ili nipate kuzifikia njia,
-firavun: “haman! benim için bir kule inşa et, dedi,umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da mûsâ'nın tanrısına ulaşırım.gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)”İşte böylece, firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı.sonuç itibariyle firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı [28,38]

huyo mtu akajibu, "mheshimiwa, niambie yeye ni nani, ili nipate kumwamini."
adam şu yanıtı verdi: ‹‹efendim, o kimdir? söyle de kendisine iman edeyim.››

ewe haman! niwashie moto unichomee udongo, unijengee mnara nipate kumchungulia mungu wa musa.
haman, benim için balçığın üzerinde ateş yakarak tuğla hazırla ve musa'nın tanrısına ulaşabilmem için bir kule yap.

niwashie moto unichomee udongo, unijengee mnara nipate kumchungulia mungu wa musa. na hakika mimi namwona yeye ni katika waongo.
ey hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.

lakini nimewaandikia hapa na pale katika barua hii bila woga, nipate kuwakumbusheni juu ya mambo fulani. nimefanya hivyo kwa sababu ya neema aliyonijalia mungu
yine de tanrının bana bağışladığı lütufla bazı noktaları yeniden anımsatmak için size yazma cesaretini gösterdim.

nizindue niishukuru neema yako uliyo nineemesha mimi na wazazi wangu, na nipate kutenda mema uyapendayo, na uniingize kwa rehema yako katika waja wako wema.
bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat."

mimi niliihubiri kwenu habari njema ya mungu bila kudai mshahara; nilijinyenyekeza ili nipate kuwakweza ninyi. je, nilifanya vibaya?
yücelmeniz için kendimi alçaltarak tanrının müjdesini size karşılıksız bildirmekle günah mı işledim?

tena nasema: mtu asinifikirie kuwa mpumbavu. lakini kama mkifikiri hivyo, basi, nichukueni kama mpumbavu ili nami nipate kuwa na cha kujivunia angaa kidogo.
yine söylüyorum, kimse beni akılsız sanmasın. Öyle sanıyorsanız, akılsız birini kabul eder gibi de olsa beni kabul edin ki, ben de biraz övüneyim!

maana, kuhusu sheria hiyo, mimi nimekufa; sheria yenyewe iliniua, nipate kuishi kwa ajili ya mungu. mimi nimeuawa pamoja na kristo msalabani,
Çünkü ben tanrı için yaşamak üzere yasa aracılığıyla yasa karşısında öldüm.

ndio maana nilimtuma timotheo kwenu. sikuweza kungoja zaidi, na hivyo nilimtuma nipate habari za imani yenu. isije ikawa labda mshawishi aliwajaribuni na kazi yote tuliyofanya miongoni mwenu imepotea bure!
bu nedenle ben de daha fazla dayanamadım; acaba ayartıcı bir yolunu bulup sizi ayarttı mı, emeğimiz boşa mı gitti diye iman durumunuzu öğrenmek için timoteosu gönderdim.

na toeni katika tulicho kupeni kabla hayajamfikia mmoja wenu mauti, tena hapo akasema: mola wangu mlezi! huniakhirishi muda kidogo nipate kutoa sadaka, na niwe katika watu wema?
birine ölüm gelip de: "rabbim! beni yakın bir süreye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden olsam" diyeceği zaman gelmezden önce, size verdiğimiz rızıklardan sarfedin.

basi (sulaiman) akatabasamu akacheka kwa neno hili, na akasema: ee mola wangu mlezi! nizindue niishukuru neema yako uliyo nineemesha mimi na wazazi wangu, na nipate kutenda mema uyapendayo, na uniingize kwa rehema yako katika waja wako wema.
(süleyman) bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."