검색어: sivá (슬로바키아어 - 터키어)

sivá
gri

je to sivá zóna.
bu belirsiz bir durum.

- páči sa mi tá sivá.
griyi sevdim. hoş olmuş.

Áno, hneď som tam, pani sivá
hemen geliyorum bayan dunwoody.

to všetko je sivá plocha.
- baba her yer gri bölge.

je moja ..sivá košeľa čistá?
Şey diyeceğim? benim gri gömleğim temiz mi?

už idem, pani sivá! tu to máme.
hemen getiriyorum bayan dunwoody.

dámy a páni porotcovia, vina nie je sivá.
jürideki baylar ve bayanlar, suçluluk belirsiz değildir.

nenávidím ťa, ty tlstá sivá hruška!
senden nefret ediyorum şişko gri armut!

tri jazyky: svetlá, temná a sivá.
3 tane dilleri var: beyaz, siyah ve gri.

jeho sivá brada značí roky jeho skúseností a múdrosti.
ak düşmüş sakalları yılların tecrübesi ve bilgeliğini işaret ediyor.

sivá obloha sa vyjasní, máme pred sebou slnečný deň.
gri gökyüzü aydınlanacak. güneşli günler gelecek. göreceksin.

- patrik, toto nie je akási sivá plocha. - otec.
- patrick burası gri bölge değil.

stará sivá kobyla, už nie je, čo bývala, nie je, čo bývala...
hey, buradayım! yaşlı gri kısrak, eskisi gibi değil. eskisi gibi değil.

odtiaľ "tá stará sivá kobyla, už nie je to, čo bývala."
en yaşlı kısrağımız hence. Çok bitkin.

minulá spomienka, zvädnutá a chladná, proti moci odvaru nič nezmôže... sivá oceľ ani striebro,
bunu içtikçe, yeni aşk tatlanır. geçmiş aşk bir hatıra, sönük ve eski. güç...

alebo si myslia, že sú chytrejší, opijú sa na party, správajú sa snobsky a potom povedia, že je sivá.
veya belki de kendilerinin daha zeki olduğunu veya bir kokteylde gösteriş yaptıklarını sanırlar ve gri olduğunu söylerler.

- je sexi a je taká sivá myška. - ale skôr... - je sivá myška, ale do ktorej by si vrazil.
o çok ateşli ve şehvetli sanki... aletinizi yalatmak isteyeceğiniz türden.