검색어: parallel in;parallel in (영어 - 터키어)

영어

번역기

parallel in;parallel in

번역기

터키어

번역기
번역기

Lara로 텍스트, 문서 및 음성을 즉시 번역

지금 번역하기

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

microbiology tests are carried out in parallel.

터키어

mikrobiyoloji testleri paralel olarak çalışılır.

마지막 업데이트: 2019-08-27
사용 빈도: 1
품질:

영어

the results should be in parallel with one other.

터키어

sonuçların birbirleri ile paralellik göstermesi gerekmektedir.

마지막 업데이트: 2019-08-27
사용 빈도: 1
품질:

영어

the results of this study are in parallel with our results.

터키어

bu çalışmanın sonuçları bizim sonuçlarımızla paralellik göstermektedir.

마지막 업데이트: 2018-01-08
사용 빈도: 1
품질:

영어

in this process, independent instructions can be scheduled in parallel.

터키어

bu işlem devam ederken bağımsız olan buyruklar paralel olarak planlanır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

in parallel to this, a new catholic and ultramontane nationalism emerged.

터키어

buna paralel olarak, katolik ve ultramontanist milliyetçilik ortaya çıktı.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

in parallel, there will be a marked increase in older persons (aged 65 and over).

터키어

buna paralel olarak, yaşlı kişilerin (65 ve üstü yaşlar) sayısında da dikkate değer bir artış olacaktır.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

this problem is solved in some commercial devices by putting more elements in parallel and fewer in series.

터키어

bu problemi çözmek için, bazı ticari cihazlarda elemanların çoğu paralel, birkaçı da seri olarak bağlanır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

and that means that a transistor corresponds to about 12 ion channels in parallel.

터키어

bu da, bir transistörün, 12 paralel iyon kanalına denk geldiği anlamına geliyor.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

in parallel with this, seymour papert got the governor of maine to legislate one laptop per child in the year 2002.

터키어

buna paralel olarak, seymour papert, 2002'de maine hükümetinin her çocuğa bir dizüstü sağlanmasının yasalaştırmasını sağladı.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

these more extreme piercings developed in parallel with barbara hepworth's sculptures.

터키어

bu daha ekstrem boşluklar barbara hepworth'un heykelleriyle paralel olarak gelişti.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

in parallel, the folks at mit have been building a standard registry of biological parts.

터키어

paralel olarak, mit'dekiler standart kayıtlı biyolojik uzuvlar inşa ediyorlar

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and each of these things went along sort of in parallel but incrementally were a problem of their own.

터키어

bunların hepsi bir şekilde birbirine paralel gidiyordu fakat her biri kendi başına katlanan bir sorundu.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

in parallel with the new healthcare law, the government has also presented draft legislation on health insurance.

터키어

yeni sağlık yasası uyarınca hükümet, bir de sağlık sigorta tasarısı sundu.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

an "ideal" current source has an infinite output impedance in parallel with the source.

터키어

İdeal bir akım kaynağı kaynakla paralel olarak sonsuz çıkış empedansına sahiptir.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

finally, it should be noted that the european union and the united nations have renewed their drug policy documents almost in parallel in late 2008 and early 2009.

터키어

son olarak, avrupa birliği ve birleşmiş milletler’in uyuşturucu politikası belgelerini 2008 yılının sonu ve 2009 yılının başında neredeyse paralel olarak yenilemiş olduğunu belirtmek gerekir.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

because technology is an extension of life, it's in parallel and aligned with the same things that life wants.

터키어

teknoloji hayatımızın bir uzantısı olduğu için, onunla paralel ve hayatın istediği şeylerle aynı hizada.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

but then, running in parallel to that is a second system that we've discovered, that's generic.

터키어

ancak keşfettik ki, buna parelel olan bir ikinci sistem daha var, ve bu sistem tüm bakterilerde ortak.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

currency substitution occurs when the inhabitants of a country use a foreign currency in parallel to or instead of the domestic currency.

터키어

dolarizasyon, bir ülkede yaşayanların yabancı para birimlerini kendi paraları yerine ve/veya paralel olarak kullanmaları durumudur.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

" when an old theory and a new one are parallel in this way, we can conclude that we are describing the same reality, only more completely.

터키어

eski bir kuramla yeni bir kuram bu şekilde paralelse aynı gerçekliği daha bütünsel bir şekilde açıkladığımız sonucuna varabiliriz.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

it postulates a vast and rapidly growing number of universes existing in parallel -- mutually undetectable except through the narrow porthole of quantum mechanical experiments.

터키어

yorum, geniş ve hızla büyüyen sayıda evrenin birbirine paralel bir şekilde var olduğunu varsayıyor ve kuantum mekanik deneylerinin dar lombozları olmadan, karşılıklı olarak tespit edilemez olduklarını öngörüyor.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
8,920,066,459 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인