검색어: preconditions (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

http preconditions failed

터키어

http ön koşulları hatalı

마지막 업데이트: 2014-09-25
사용 빈도: 2
품질:

영어

the preconditions remain.

터키어

bunun ön koşulları hâlâ var.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

now, i had two preconditions.

터키어

söyleşilerde iki ön koşulum vardı.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

preconditions for on-ground control:

터키어

zemin üzerindeki kontrol için ön şartlar:

마지막 업데이트: 2016-12-29
사용 빈도: 1
품질:

영어

they were closed in agreement with eu membership preconditions.

터키어

reaktörler, ab üyelik önşartları uyarınca kapatılmışlardı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

영어

apart from military standards, political preconditions need to be fulfilled.

터키어

ancak üyelik için, askeri standartların dışında, siyasi ön koşulların da yerine getirilmesi gerekiyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

the demilitarisation was one of the preconditions for visa facilitation negotiations with the eu.

터키어

demilitarizasyon, ab ile vize şartlarını hafifletme konulu müzakerelere ön şart teşkil ediyordu.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

but can it meet the political, economical and social preconditions for full membership?

터키어

ancak ülke acaba tam üyelik için gerekli siyasi, ekonomik ve sosyal ön şartları karşılayabiliyor mu?

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

i think that team chemistry is one of the most important preconditions for a successful team.

터키어

takım kimyasının başarılı bir takımın en önemli ön şartlarından birisi olduğunu düşünüyorum.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

conducting fair and democratic elections is one of the preconditions for the start of negotiations for eu membership.

터키어

adil ve demokratik seçimler, ab üyeliği görüşmelerinin başlatılması açısından bir ön koşul.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

in fact, this is one of the preconditions macedonia should meet before becoming a full member of the eu.

터키어

hatta bu, makedonya'nın ab'ye tam üye olmadan önce sağlaması gereken önkoşullardan biri.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

other preconditions he listed include free movement of people, functioning institutions and a reliable legal system.

터키어

steiner'ın dile getirdiği diğer ön koşullar arasında insanlara serbest dolaşım hakkı verilmesi, kurumlara işlerlik kazandırılması ve güvenilir bir yasal sistem inşa edilmesi bulunuyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

eu enlargement commissioner olli rehn says serbia definitely has european prospects but that the country must meet preconditions on the road to the eu.

터키어

ab'nin genişlemeden sorumlu komisyon Üyesi olli rehn sırbistan'ın kesinlikle avrupa umutları olduğunu, ancak ülkenin ab yolundaki önkoşulları yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

during a visit to pristina last month, eu president herman van rompuy said the visa liberalisation process has technical preconditions.

터키어

ab başkanı herman van rompuy geçen ay priştine'ye yaptığı bir ziyarette vize serbestleştirme sürecinin teknik ön şartları olduğunu söyledi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

after all, greece was accepted for political, strategic and cultural reasons, without having met all the economic preconditions.

터키어

yunanistan ise ekonomik açıdan tüm önkoşulları yerine getirmediği halde siyasi, stratejik ve kültürel sebeplerden dolayı kabul edildi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

education minister zijad pasic said that there are no "technical preconditions" for the new education system in these cantons.

터키어

eğitim bakanı ziyad pasiç, bu kantonlarda yeni eğitim sistemi için "teknik önkoşul" bulunmadığını söyledi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

serbia has made significant progress in fulfilling preconditions for the talks, including those related to co-operation with the hague tribunal, rehn said.

터키어

rehn, sırbistan'ın lahey mahkemesiyle işbirliğiyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere müzakere şartlarını yerine getirmede önemli ilerleme kaydettiğini belirtti.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

in this relatively short period (programme preparations and negotiations took less than a year), essential preconditions and principles for successful implementation were agreed.

터키어

hırvatistan çevre projeleri diğer finansman araçlarını tamamlaması ve çıkar sahipleri arasındaki ortaklıkları teşvik etmesinin sağlanması bulunmaktadır.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

영어

in order to help bih accomplish preconditions for membership into the eu, the position doubles as the union's special representative (eusr) for bih.

터키어

bh'nin ab'ye katıım önşartlarını yerine getirmesine yardım etmek amacıyla, bu mevki birliğin bh özel temsilcisi (eusr) olarak da ikiye katlanıyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

"any country should necessarily meet the criteria and preconditions," merkel said. "clearly, slovenia will advocate for macedonia."

터키어

"her ülkenin kriterleri ve ön şartları yerine getirmesi şart" diyen merkel şöyle devam etti: "slovenya'nın makedonya'nın tarafını tutacağı belli."

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
8,877,204,736 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인