검색어: well then (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

well then!

터키어

pekala öyleyse!

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

"well, then blow yourself up.

터키어

"o zaman, havaya uçur kendini.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

well then, why is it doing this?

터키어

Öyleyse bunu neden yapıyor?

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

well, then you could do an organ.

터키어

o zaman bir org yapabilirsiniz.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

well, then let's go to a simpler explanation.

터키어

peki, o zaman daha basit bir açıklama gösterelim diyoruz.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

evelyn glennie: well then, stop clapping. try again.

터키어

evelyn glennie: eee o zaman, alkışlamayı bırakın. tekrar deneyin.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and they said, "well, then we have a story to tell you."

터키어

sonra bana "o zaman senin için bir hikayemiz var." dediler.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

well then we hit a deep depression, and we seriously submerged the vehicle.

터키어

büyük bir sıkıntı içindeydik ve... ...aracımız ciddi bir şekilde sular altındaydı.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

well, if that ruins your life, well then you shouldn't live there.

터키어

bu hayatınızı mahvedecekse, bence burada yaşamamalısınız.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

well, then the universe has to evolve by applying little rules that progressively update this network.

터키어

ardından evren, bu ağı dereceli olarak güncelleyen küçük kuralları uygulayarak evrimleşmek zorundadır.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and inside these wells, then microbial communities begin to form.

터키어

bu kuyuların içinde de mikrobiyal çeşitlilik oluşur.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

first people do not trust me, after they do, i do well, then i do not get paid or my wages are spent elsewhere.

터키어

Önce insanlar bana güvenmedi; sonra güvendiler ve ben de iyi işler çıkardım, ama para alamadım ya da maaşlarım başka yerlere harcandı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

he said, "well then, if you would follow me, do not ask me about anything till i speak of it to you."

터키어

(hızır) dedi ki: "o halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını anlatmadıkça, hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

if, for instance, i didn't want you to look at my right hand, well, then, i don't look at it.

터키어

eğer, örnek olarak, sağ elime bakmamanızı istersem, ben de bakmam.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

you might think, well, then they'd be even more similar, because not only would they share their genes, but they would also share their environment.

터키어

Şöyle düşünebilirsiniz; evet daha da benzer olacaklardı, çünkü sadece genlerini değil, ortamı da paylaşacaklardı.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

and so, when they went away with him, they decided to cast him into the dark depths of a well. then we revealed to him our will, "you shall [one day] tell them of this deed of theirs, when they do not realize who you are."

터키어

derken kardeşleri onu alıp götürünce ve onu kuyunun dibine bırakma konusunda görüş birliğine varınca, biz de yusuf'a şöyle vahyettik: “zamanı gelecek, onların hiç hatırlarına gelmediği ve seni hiç tanımadıkları bir sırada, kendilerine yaptıkları bu işi hatırlatacaksın.”

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
7,776,716,986 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인