검색어: you ignore i wait (영어 - 터키어)

you ignore him.
fakat allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.

yet you ignore it.
"ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz."

why do you ignore me?
niçin beni görmezden gelirsin?

so you ignore them for a time
artık bir süre sen onlardan uzak dur!

should i wait?
beklemeli miyim?

i wait for the next chapter.
sonraki bölümü bekliyorum.

should i wait for you here?
seni burada beklemem gerekiyor mu?

where shall i wait for you?
seni nerede bekleyeyim?

should i wait for her to come back?
onun gelmesini beklememe gerek var mı?

how long should i wait after lasik?
lasİk'ten sonra ne kadar beklemeliyim?

where should i wait for the shuttle bus?
servis otobüsünü nerede beklemeliyim?

even if you ignore the scientific value of this thing, just look at the monetary value of this thing.
bu olayın bilimsel değerini göz ardı etseniz bile sadece parasal değerine bir bakın.

if you ignore the commands of god would you then also spread evil in the land and sever the ties of kinship?
artık iş başına gelir de yeryüzünde bozgunculuk eder; yakınlarınızı kestirip doğratır mısınız?

because of his strength will i wait upon thee: for god is my defence.
Çünkü kalemsin, ey tanrı.

you can rotate them by a sixth of a turn if you ignore the colors. we're not matching up the colors.
onları altıda bir oranında döndürebilirsiniz eğer renkleri gözardı ederseniz. renkleri karşılaştırmıyoruz.

well, if you're building a bridge, details are pretty important because it will fall down if you ignore the details.
yani eğer bir köprü inşa ediyorsanız, detaylar önemlidir çünkü detayları atlarsanız köprü çöker.

i am weary of my crying: my throat is dried: mine eyes fail while i wait for my god.
tanrımı beklemekten.

if a man die, shall he live again? all the days of my appointed time will i wait, till my change come.
savaş boyunca umutla beklerdim.

lead me in thy truth, and teach me: for thou art the god of my salvation; on thee do i wait all the day.
bütün gün umudum sende.

"we have open issues, which none of us is trying to minimise or ignore. i would say that we are addressing these issues with maturity," jeremic said in october.
ekim ayındaki bir konuşmasında "hiçbirimizin küçümsemek veya gözardı etmek istemediği devam eden sorunlarımız var.