검색어: you will go to my market (영어 - 터키어)

you will only add to my ruin.
bana zararımı artırmaktan başka birşey yapamazsınız" dedi.

you will go far away.
uzaklara gideceksin.

he said: "i will go to my lord!
(oradan kurtulan İbrahim:) "ben rabbime gidiyorum.

i will go to school
okula gideceğim

he will go to hospital.
o, hastaneye gidecek.

which of you will go?
hanginiz gidecek?

i hope you will come to my birthday party.
doğum günü partime geleceğini umuyorum.

and if you comply, you will go to heaven.
ve eğer şikayet edersen, cehenneme gidersin.

tomorrow i will go to my brother's house
yarın abimin evine gideceğim

i am told you will go from here.
buradan gidecekmişsin.

i will go to my brother's house for dinner
akşam yemeği için abimin evine gideceğim

i will go to the school tomorrow.
yarın okula gideceğim.

i will go to japanese class tomorrow
ben yarın japonca sınıfına gideceğim.

i will go to the doctor this afternoon.
bu öğleden sonra doktora gideceğim.

he said: 'i will go to my lord; he will guide me.
(oradan kurtulan İbrahim:) "ben rabbime gidiyorum. o bana doğru yolu gösterecek".

the righteously striving believers will go to paradise
(bu hüküm gereği) iman edip iyi davranışlarda bulunanlar naim cennetlerinin içindedirler.

he said, "i will go to my lord: he is sure to guide me.
(oradan kurtulan İbrahim:) "ben rabbime gidiyorum. o bana doğru yolu gösterecek".

(abraham) said, "i will go to my lord who will guide me".
(oradan kurtulan İbrahim:) "ben rabbime gidiyorum. o bana doğru yolu gösterecek".

i go to my father's place twice a year.
yılda iki kez babamın evine giderim.

do you think you will go to paradise while god does not know who among you strive and persist?
allah aranızdaki çalışanları ortaya çıkarmadan, sabredenleri ayırmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?