인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.
전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
ci siamo vendicati di loro.
biz eyke halkından da intikâm aldık.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
siamo arrivati a gerusalemme e ci siamo riposati tre giorni
sonunda yeruşalime vardık. orada üç gün kaldık.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
noi crediamo che per la grazia del signore gesù siamo salvati e nello stesso modo anche loro»
bizler, rab İsanın lütfuyla kurtulduğumuza inanıyoruz; onlar da öyle.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ci siamo serviti gli uni degli altri e abbiamo raggiunto il termine che avevi stabilito per noi”.
(biz) birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık" derler.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
ci siamo vendicati di loro. invero quelle due sono su una strada ben riconoscibile.
bundan dolayı onlardan intikam aldık; her ikisi de açıkça (gözler) ön(ün)dedir.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
ci siamo comportati male con te e non abbiamo osservato i comandi, le leggi e le decisioni che tu hai dato a mosè tuo servo
sana çok kötülük yaptık. kulun musaya verdiğin buyruklara, kurallara, ilkelere uymadık.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
al signore dio nostro la misericordia e il perdono, perché ci siamo ribellati contro di lui
sana karşı geldiğimiz halde, sen acıyan, bağışlayan tanrımız rabsin.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
ci siamo forse legati a voi con solenni giuramenti che ci impegnino fino al giorno della resurrezione, a darvi quello che chiederete?
yoksa aleyhimizde, kıyamet gününe kadar süregidecek ahidleriniz mi var ki, kendinize hükmettikleriniz sizin olacaktır?
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
ci sia allah sufficiente testimone, che non ci siamo mai curati della vostra adorazione”.
"bizim ile sizin aranızda şahid olarak allah yeter. gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
e coloro che erano stati superbi diranno: “in verità tutti noi ci siamo dentro.
böbürlenen takım şöyle konuşur: "gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
nelle buone terre crescono piante in quantità, per volontà del loro signore, in quelle cattive non spuntano che a stento.
güzel memleketin bitkisi, rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise yararsız bitkiden başka bir şey çıkmaz.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
ci siamo chiesti per quale motivo stavamo salvando tutte quelle informazioni confidenziali e ci siamo resi conto che non sussisteva alcuna buona ragione per farlo.
kendimize, hassas kişisel bilgiler i�eren t�m bu bilgileri neden sakladığımızı sorduk ve bunun i�in anlamlı bir nedenimiz olmadığını fark ettik.
마지막 업데이트: 2010-03-24
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
e in realtà noi tutti siamo stati battezzati in un solo spirito per formare un solo corpo, giudei o greci, schiavi o liberi; e tutti ci siamo abbeverati a un solo spirito
İster yahudi ister grek, ister köle ister özgür olalım, hepimiz bir beden olmak üzere aynı ruhta vaftiz edildik ve hepimizin aynı ruhtan içmesi sağlandı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
da quando ci siamo concentrati sulla privacy nel 2006, abbiamo attratto un seguito di utenti fedeli e abbiamo effettuato oltre 1,2 miliardi di ricerche.
2006'da kişisel gizliliğe odaklandığımızdan beri, sadık bir kullanıcı kitlesine ulaştık ve şimdiye kadar 1,2 milyar aramaya hizmet ettik (aralık 2009 itibariyle).
마지막 업데이트: 2010-03-24
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
e coloro che erano stati superbi diranno: “in verità tutti noi ci siamo dentro. allah ha emesso la sentenza sui suoi servi”.
büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: "biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten allah, kullar arasında hüküm verdi (artık)."
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
quando poi furono andati oltre, disse al suo garzone: “tira fuori il nostro pranzo, ché ci siamo affaticati in questo nostro viaggio!”.
(buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde musa genç adamına: kuşluk yemeğimizi getir bize. hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
chi però è malato o è in viaggio, digiuni in seguito altrettanti giorni. ma per coloro che [a stento] potrebbero sopportarlo, c'è un'espiazione: il nutrimento di un povero.
İçinizden biri hastalanır, yahut yolda bulunursa orucunu yer, sonra başka günlerde, o yediği gün sayısınca oruç tutar. kime oruç zor gelirse her gün için bir yoksulu doyurur.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: