전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
così madian fu umiliato davanti agli israeliti e non alzò più il capo; il paese rimase in pace per quarant'anni, durante la vita di gedeone
İsraillilere yenilen midyanlılar bir daha toparlanamadılar. Ülke gidyon zamanında kırk yıl barış içinde yaşadı.
gli anziani di moab e gli anziani di madian partirono portando in mano il salario dell'indovino; arrivati da balaam, gli riferirono le parole di balak
moav ve midyan ileri gelenleri falcılık ücretini alıp gittiler. balama varınca balakın bildirisini ona ilettiler.
e gli abitanti di madian. mosè fu trattato da impostore! ho dato tregua ai miscredenti e poi li ho afferrati: quale fu la mia riprovazione!
ve medyen ehli de yalanlamıştı ve musa da yalanlanmıştı da onların azabını geciktirdim, bir mühlet verdim onlara da sonra helak ediverdim onları; nasılmış beni inkar etmek, nasıl da devletlerini felakete çevirmişim.
essi partirono da madian e andarono in paran; presero con sé uomini di paran e andarono in egitto dal faraone, che ospitò hadàd, gli assicurò il mantenimento, parlò con lui e gli assegnò terreni
sonra midyandan ayrılıp parana gitmişler, oradan bazı paranlıları da yanlarına alıp mısıra, firavunun yanına gelmişlerdi. firavun hadata barınak, yiyecek ve toprak sağlamıştı.
non è giunta loro la storia di quelli che vissero precedentemente, del popolo di noè, degli Âd e dei thamûd, del popolo di abramo, degli abitanti di madian e delle città devastate?
gelmedi mi onlara kendilerinden öncekilerin haberi: nûh kavminin, Âd'ın, semûd'un, İbrahim kavminin, medyen halkının ve altı üstüne gelmiş kentlerin.
quando giunse all'acqua di madian, vi trovò una moltitudine di uomini che abbeverava e scorse due donne che si tenevano in disparte trattenendo [i loro animali].
medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü.