검색어: called (인도네시아어 - 터키어)

called kesey.
adı keesie'ydi.

on the path called life
hayat isimli yolda,

it's called politics.
buna politika denir.

~ rap ~ i'm called kiva,
#benim adım kiva

- i want you to be called.
seni aramış olmayı çok isterdim.

the song is called better man.
Şarkının ismi Üstün adam.

- it's called corporate bliss.
- kolektif keyif deniyor.

♪ that's playing a song called ♪
# Şarkının adı da #

"when she called him a horrible boy.
"sandalyesine çivi koymuştu.

* you just called once to let it go *
alay .

brian krakow, dari "my so called life".
brian krakow, "my so called life" dizisinden.

called (nama/disebut), bukan bald (botak)!
kel biri demedi.

# down the via dolorosa # # called the way of suffering #
# via dolorosa'ya # # ızdırap yolu dendi #

"stuck a feather in his hat, and he called it macaroni"
"Şapkasına bir tüy komuş, ve adına makarna demiş"

i was sick and tired of everything when i called you last night from glasgow
her şeyden bıkmış, usanmıştım geçen akşam seni glasgow'dan çağırdığımda.

#we've got a thing that's called " radar love"
sahip olduğumuz bir şey var ki o da radar aşk.

try this ... lt's called "zhajiang mian" (mie asal korea)
bunu dene. buna eriste deniyor.

kau sudah hamil ketika aku dipanggil. you were already pregnant when i was called.
ben askere çağrıldığımda sen zaten hamileydin ki.

dia menyebut kau dan anak kita hantu. bad mouth! he called your and our baby ghosts.
sana ve bebeğimize "hayalet" dedi.

"either i mistake your shape and making quite... "or else you are that shrewd and knavish sprite called robin goodfellow!
ya sizi başkasına benzetiyorum ya da o robin goodfellow denilen cin fikirli ve sahtekar ruhsunuz!