검색어: alarak (터키어 - 독일어)

컴퓨터 번역

인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.

Turkish

German

정보

Turkish

alarak

German

 

부터: 기계 번역
더 나은 번역 제안
품질:

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

터키어

독일어

정보

터키어

riski göze alarak devam et

독일어

weiter auf eigenes risiko

마지막 업데이트: 2011-10-23
사용 빈도: 2
품질:

터키어

rablerinin kendilerine verdiğini alarak.

독일어

sie nehmen das, was ihr herr ihnen zuteil werden ließ.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

hepsi bundan cesaret alarak yemek yedi.

독일어

da wurden sie alle gutes muts und nahmen auch speise.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

터키어

seçilen öğeyi baz alarak benzer görüntüleri bul

독일어

Ähnliche bilder suchen. dabei wird das aktuell ausgewählte bild als referenz benutzt.

마지막 업데이트: 2011-10-23
사용 빈도: 1
품질:

터키어

Öyleyse evlatlara babalarını esas alarak isim verin!

독일어

nennt sie (eure adoptivsöhne) nach ihren vätern.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

seçili olan hücreyi temel alarak yeni bir biçim oluştur

독일어

einen neuer stil basierend auf der aktuell ausgewählten zelle erstellen

마지막 업데이트: 2011-10-23
사용 빈도: 1
품질:

터키어

İzleyici adreslerini temel alarak otomatik gruplar oluşturan bir betikname

독일어

skript zum automatischen gruppieren anhand der tracker-adressenname

마지막 업데이트: 2011-10-23
사용 빈도: 1
품질:

터키어

canon cihazın ele oturuşu konusunu tekrar ele alarak iyi yapmış.

독일어

allerdings war es klug von canon, dass sie sich die handlage der kamera noch einmal angeschaut haben.

마지막 업데이트: 2011-07-16
사용 빈도: 1
품질:

터키어

faizi kat kat alarak yemeyin. allah'tan sakının ki başarıya erişesiniz.

독일어

nehmt kein riba in vervielfacht verdoppelter höhe ein, und handelt taqwa gemäß allah gegenüber, damit ihr erfolgreich seid.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

birkaç ab üyesi ülkede, uyuşturucu alarak araç kullanmayı önlemeyi hedefleyen kampanyalar düzenlenmiştir.

독일어

in mehreren eu-mitgliedstaaten wurden kampagnen zur prävention von drogen im straßenverkehr durchgeführt.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

터키어

rablerinin kendilerine verdiğini alarak. kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı.

독일어

(und das) empfangen, was ihr herr ihnen gegeben hat, weil sie vordem gutes zu tun pflegten.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

kamera, fotoğrafseverin yetenekleri geliştikçe daha da kullanışlı bir hal alarak geniş sayıda seçenekler sunuyor.

독일어

außerdem kann man sich als benutzer mit dieser kamera weiterentwickeln, die samsung gx-1s bietet sehr viele möglichkeiten, die gelegen kommen, wenn man mehr von fotografie versteht.

마지막 업데이트: 2011-05-21
사용 빈도: 1
품질:

터키어

sonra efrayimi sağına alarak İsrailin sol eline, manaşşeyi soluna alarak İsrailin sağ eline yaklaştırdı.

독일어

da nahm sie joseph beide, ephraim in seine rechte hand gegen israels linke hand und manasse in seine linke hand gegen israels rechte hand, und brachte sie zu ihm.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

터키어

ey peygamber! eşlerinizi boşayacağınız vakit onların iddetlerini dikkate alarak boşayın ve iddeti dikkatle sayın.

독일어

o prophet, wenn ihr die frauen entlaßt, dann entlaßt sie unter beachtung ihrer wartezeit, und berechnet die wartezeit (sorgfältig).

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz.

독일어

und den, dem wir ein langes leben geben, setzen wir körperlichem verfall aus.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.

독일어

da riefen sie ihren gefährten her. er griff zu und schnitt dann (der kamelstute) die sehnen durch.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

터키어

komisyon, unilever’in pazardaki hakim konumunudikkate alarak derin dondurucunun bu özel kullanımı talebini, bir kötüye kullanmaolarak değerlendirmiştir.

독일어

angesichts der beherrschenden marktstellung von unilever wurde diese ausschließlichkeitsbedingung von der kommission als ein mißbrauch eingestuft.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

터키어

İspanyolca küçültme eki olan -ita ekini alarak kelime, bolivya yerlilerine tatlı bir hitap şekli olan, cholita şeklini alıyor.

독일어

das wort wurde ursprünglich als abfällige bezeichnung für indigene frauen verwendet, die in die stadt zogen und dort die lebensweise der städtischen mestizen übernahmen.

마지막 업데이트: 2016-02-24
사용 빈도: 1
품질:

터키어

davut bunu duyunca, bütün İsrail ordusunu topladı. Şeria irmağını geçerek helama vardılar. aramlılar davuta karşı düzen alarak onunla savaştılar.

독일어

da das david ward angesagt, sammelte er zuhauf das ganze israel und zog über den jordan und kam gen helam. und die syrer stellten sich wider david, mit ihm zu streiten.

마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:

터키어

europol'ün görevi, özellikle suç örgütlerini hedef alarak, avrupa birliğinin suç örgütlerine karşı yasaların uygulanmasına yönelik çabalarına önemli bir katkıda bulunmaktır.

독일어

die aufgabe von europol ¡st es, einen bedeutenden beitrag zu den strafverfolgungsmaßnahmen der europäischen union gegen die organisierte kriminalität zu leisten, wobei der schwerpunkt auf den kriminellen vereinigungen liegt.

마지막 업데이트: 2014-02-06
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
7,788,039,082 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인