검색어: saldırmak (터키어 - 불가리어)

saldırmak
атакувам

uçmak, şarkıcıya 1998 ve 2003 yıllarında iki kez saldırmak suçundan hapse girmişti.
Учмак е бил задържан по-рано за две нападения срещу певеца, през 1998 и 2003 г.

aynı fikirde olmadıkları bir gazeteciye saldırmak için yeterli araç ve takipçiye sahipler."
Те имат достатъчно средства и последователи, готови да нападнат журналист, ако не са съгласни с мнението му," казва Радованович.

kral davutla İsrailliler yevus diye bilinen yeruşalime saldırmak için yola çıktılar. orada yaşayan yevuslular
Тогава Давид и целият Израил отидоха в Ерусалим (който бе Евус), гдето бяха жителите на земята, евусците.

ancak ilk hedeflere saldırmak çok zor olduğu için, grup daha savunmasız yerlere razı olmak zorunda kaldı.
Първоначалните цели обаче се оказали твърде трудни за атакуване и групата е трябвало да се задоволи с по-уязвими цели.

biz , İsrailoğullarını denizden geçirdik . ama firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti .
И преведохме синовете на Исраил през морето , а Фараонът и войските му ги преследваха с гнет и вражда .

İsrail oğullarını denizden geçirdik , fir ' avn ve askerleri de zulmetmek ve saldırmak için onların arkalarına düştü .
И преведохме синовете на Исраил през морето , а Фараонът и войските му ги преследваха с гнет и вражда .

partinin bu hedefe yönelik stratejisi ise, nd'nin etkili bir şekilde yanıt veremeyeceği kadar çok yönden birden saldırmak.
Стратегията й е да атакува на много фронтове едновременно, за да не може НД да реагира ефективно.

ve sonra İsrailoğulları ' nı denizden aşırdık . firavun , düşmanca saldırmak için derhal adamlarını ve askerlerini arkalarına düşürdü .
И преведохме синовете на Исраил през морето , а Фараонът и войските му ги преследваха с гнет и вражда .

edom kralı yine, ‹‹geçmeyeceksiniz!›› yanıtını verdi. edomlular İsraillilere saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar.
А той пак отговори: Няма да преминеш. И Едом излезе против него с много люде и със силна ръка.

bütçe harcamaları denetim altına alınıp petrol fiyatlarına denge getiriliyor olsa da, hükümet enflasyonun bir diğer direğine saldırmak için pek bir şey yapmış değil: tekelleşme.
Независимо че разходването на бюджета е овладяно и цените на петрола се стабилизират, правителството прави малко за атакуване на другия стълб на инфлацията - монополите.

recepi: vetvendosje aslında çeşitli şekillerde şiddete başvuran bir oluşum. Şiddet, sadece kurşun sıkmakla olmaz. İnsanlara taşla saldırmak ya da yağmacılık da şiddettir.
Реджепи: Всъщност "Ветевендосе" използва насилие, вие знаете различните му форми, а насилието не означава само използване на огнестрелно оръжие, а и камъни и най-различни други средства.

komünizmin çöküşünden bu yana geçen 15 yılın 11'inde romanya'yı yöneten psd, yargı reformu ve mülkiyet yasalarına ilişkin sorunları kabineye saldırmak için araç olarak kullandı.
СДП, която управляваше Румъния през 11 от последните 15 години след падането на комунизма, използва въпросите, касаещи съдебната система и законите за собствеността, като основания за стартиране на атака срещу кабинета.

İddia makamı, sakra'nın diğer sanıkların İstanbul'daki İngiliz konsolosluğu, hsbc bankası ve iki sinagoga saldırmak için kullandığı paralara aracılık ettiğini de iddia ediyor.
Според тях той е насочвал средствата, които останалите ответници по делото са използвали за нападенията над британското консулство, банката ЕйчЕсБиСи и две синагоги в Истанбул.

"almanya'da göçmenler ve entegrasyon bir sorun ve bu rapor da göçmenlere baskı yapmak, fakat aynı zamanda onlara kültürel açıdan saldırmak için bir argüman olarak kullanılabilir."
"Имигрантите и интеграцията в Германия са проблем и този доклад може да служи като аргумент не само за оказване на натиск върху имигрантите, а също и за атака към културата им."

ancak sizinle aralarında anlaşma bulunan bir kavme sığınanlar veya ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmak istemediklerinden göğüsleri daralarak size gelenler bundan müstesnadır.eğer allah dileseydi , bunları size musallat eder ve bunlar da sizinle savaşırlardı.o halde , onlar sizden uzak durur , sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse , o takdirde allah onlara saldırmak için size yol vermez .
освен добралите се до народ , с който имате договор ; или дошлите при вас със свити сърца , че са се сражавали срещу вас или че ще се сражават срещу своя народ . И ако Аллах бе пожелал , щеше да ги овласти над вас и да се сражават срещу вас .