검색어: bayram (터키어 - 스와힐리어)

İsa on iki yaşına gelince, bayram geleneğine uyarak yine gittiler.
mtoto alipokuwa na umri wa miaka kumi na miwili, wote walikwenda kwenye sikukuu hiyo kama ilivyokuwa desturi.

yahudi yetkililer onu bayram sırasında arıyor, ‹‹o nerede?›› diye soruyorlardı.
viongozi wa wayahudi walikuwa wanamtafuta kwenye sikukuu hiyo; wakauliza: "yuko wapi?"

bu nedenle kimse yiyecek içecek, bayram, yeni ay ya da Şabat günü konusunda sizi yargılamasın.
kwa hiyo, basi, msikubali kupewa masharti na mtu yeyote kuhusu vyakula au vinywaji, siku za sherehe, sikukuu ya mwezi mpya au sabato.

dedi ki: "buluşma zamanınız bayram günüdür. Öğleden önce halk orada toplansın."
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.

musa: buluşma zamanınız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun, dedi.
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.

musa: "buluşma zamanımız sizin bayram gününüzde, insanların toplandığı kuşluk vaktidir" dedi.
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.

celileye geldiği zaman celileliler onu iyi karşıladılar. Çünkü onlar da bayram için gitmişler ve bayramda onun yeruşalimde yaptığı her şeyi görmüşlerdi.
basi, alipofika galilaya, wagalilaya wengi walimkaribisha. maana nao pia walikuwa kwenye sikukuu ya pasaka, wakayaona mambo yote yesu aliyotenda huko yerusalemu wakati wa sikukuu hiyo.

bir bayram günü, İbrâhim halkın içinde iken yıldızlara bir göz atıp: “ben, galiba hastayım!” dedi.
akasema: hakika mimi ni mgonjwa!

musa dedi ki: herkesin süslenip bayram ettiği ziynet gününü buluşma zamanı olarak tayin ediyorum size, halkın toplandığı kuşluk çağında buluşalım.
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.

bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiş ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir ayet (mucize) olsun.
tuteremshia chakula kutoka mbinguni ili kiwe sikukuu kwa ajili ya wa mwanzo wetu na wa mwisho wetu, na kiwe ni ishara itokayo kwako.

(musa): "buluşma zamanınız, süs (bayram) günü ve insanaların toplanacağı kuşluk vakti olsun" dedi.
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.

bize gökten bir sofra indir ki bizim hem evvelimiz, hem âhirimiz (yani ümmetimizin tamamı) için o gün bir bayram olsun ve sen’den bir mûcize olsun.
tuteremshia chakula kutoka mbinguni ili kiwe sikukuu kwa ajili ya wa mwanzo wetu na wa mwisho wetu, na kiwe ni ishara itokayo kwako.

meryem oğlu İsa: "allah'ım, rabbimiz, bize gökten bir sofra indir, öncemiz ve sonramız için bir bayram ve senden de bir belge olsun.
akasema isa bin maryamu: ewe mwenyezi mungu, mola mlezi wetu! tuteremshia chakula kutoka mbinguni ili kiwe sikukuu kwa ajili ya wa mwanzo wetu na wa mwisho wetu, na kiwe ni ishara itokayo kwako.

(musa) dedi ki: "buluşma zamanımız, (ülkenin ulusal) bayram günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti (olsun)."
akasema: miadi yenu ni siku ya sikukuu; na watu wakusanywe kabla ya adhuhuri.