전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
y no elijáis lo malo para vuestras limosnas, como tampoco vosotros lo tomaríais a menos que tuvierais los ojos cerrados. sabed que alá se basta a sí mismo, es digno de alabanza.
büyük bir evde yalnız altın ve gümüş kaplar bulunmaz; tahta ve toprak kaplar da vardır. kimi onurlu, kimi bayağı iş için kullanılır.
pero en una casa grande, no solamente hay vasos de oro y de plata, sino también de madera y de barro. además, hay unos para uso honroso y otros para uso común
bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar.
hay entre los hombres quien compra historietas divertidas para, sin conocimiento, extraviar a otros del camino de alá y para tomarlo a burla.
eğer bir kimse tanrı oğlunu ayaklar altına alır, kendisini kutsal kılan antlaşma kanını bayağı sayar ve lütufkâr ruha hakaret ederse, bundan ne kadar daha ağır bir cezaya layık görülecek sanırsınız?
¿cuánto mayor castigo pensáis que merecerá el que ha pisoteado al hijo de dios, que ha considerado de poca importancia la sangre del pacto por la cual fue santificado y que ha ultrajado al espíritu de gracia
ey inananlar, kazandığınız temiz şeylerden, yeryüzünden sizin için çıkardığımız nesneleri verin, görmemek için gözlerinizi yummadan ele alamayacağınız bayağı ve aşağılık şeyleri değil ve bilin ki allah, müstağnidir ve tam hamda layık olan odur.
¡creyentes! ¡dad limosna de las cosas buenas que habéis adquirido y de lo que, para vosotros, hemos sacado de la tierra! y no elijáis lo malo para vuestras limosnas, como tampoco vosotros lo tomaríais a menos que tuvierais los ojos cerrados. sabed que alá se basta a sí mismo, es digno de alabanza.
kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri vermeye kalkmayın. bilin ki allah ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; hamîd'dir, bütün övgülerin sahibidir/övgüye layık olanları gereğince över.
y no elijáis lo malo para vuestras limosnas, como tampoco vosotros lo tomaríais a menos que tuvierais los ojos cerrados. sabed que alá se basta a sí mismo, es digno de alabanza.