검색어: Üyeliğime ara ver (터키어 - 영어)

ara ver
break

yargıç iki saat ara verdi.
the judge called for a recess of two hours.

komite iki hafta ara verdi.
the committee adjourned for two weeks.

Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.
they interrupted the meeting for lunch.

telefona cevap vermek için işine ara verdi.
he interrupted his work to answer the phone.

İşi devam ettiremedim ve sonuçta 25 yıllık bir ara verdim.
i wasn't able to keep up with the business, and i ended up with a 25-year detour.

neyse... İşe bir yıl ara verdim ve bahsettiğim köy bilim projesine katıldım.
so i took one year off, and i went to this village science program.

• potansiyel olarak tehlikeli durumlarda dikkatli kullanın veya geçici olarak ara verin.
• use caution or temporarily discontinue use in potentially hazardous situations.

bulgaristan, hırvatistan, romanya ve sırbistan, tuna nehri üzerindeki şiddetli don ve buzlanma nedeniyle nehirdeki taşımacılık faaliyetlerine ara verdi.
bulgaria, croatia, romania and serbia have suspended shipping on the danube river due to severe freezing and ice in the waterway.

eylül 2000’de, yamashita ve mizuno’nun üniversite giriş sınavlarına odaklanmaları için grup aktivitelerine ara verdiler.
in september 2000, they suspended the band to focus on college entrance examinations for yamashita and mizuno.

== kariyeri ===== 1994–1998: İlk müzik Çalışmaları ve malice mizer ===1990'ların başında bateri çalmayı bırakan gackt, bir süreliğine stüdyo müzisyenliğine ara verdi ve kendini ses teknisyenliği dahil birçok işte aynı anda çalışırken buldu.
=== 1994–98: first musical efforts and malice mizer ===in the early 1990s, he stopped playing drums, studio band activities went blank for a while, and found himself working multiple jobs at once, among them as a sound technician at the studio.