검색어: sus bence sen (터키어 - 영어)

bence sen delisin.
i think you're mad.

bence sen en büyüksün.
i think you're the greatest.

bence sen delinin tekisin.
i think you're nuts.

bence sen tom'dan ayrılma.
i think you'd better stick with tom.

bence sen her şeyi yapabilecek kabiliyettesin.
i think you're capable of anything.

annemin rahminde beni sen ördün.
for thou hast possessed my reins: thou hast covered me in my mother's womb.

kurtarıcım, zorbalıktan beni sen kurtarırsın!
the god of my rock; in him will i trust: he is my shield, and the horn of my salvation, my high tower, and my refuge, my saviour; thou savest me from violence.

ve bence bu ülke o büyük tartışmalarına, mızmızlarına, şikayetlerine devam etmeli, "sorumlu benim, sen mağdursun."
and i think this country ought to continue its great debate, whining and complaining, "i'm entitled." "you're a victim."

yanlış şey yapan kişi bendim, sen değil.
i was the one who did the wrong thing, not you.

bence sen genel olarak çok temel bir insan özelliği ile karşı karşıyasın, yani "Şimdi buradayım, ve şu an sonrasından çok daha önemli."
i think in general you're battling a very fundamental human tendency, which is to say, "i'm here today, and so now is more important than later."

45 liraya benim, 45 liraya benim, sen bir şey diyor musun lazım mı sana balık
it is mine with 45 liras, it is mine with 45 liras. do you say something? do you need fish?

benim seninle birlikte gitmemi istemediğinden emin misin?
are you sure you don't want me to go with you?