검색어: tanımlanıyor (터키어 - 영어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

터키어

영어

정보

터키어

tanımlanıyor

영어

initializing

마지막 업데이트: 2017-02-14
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

belgede pkk bir terör örgütü olarak tanımlanıyor.

영어

the document describes the pkk as a terrorist organisation.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

Σ(5) bilinmiyor, fakat ≥ 4098 olarak tanımlanıyor.

영어

Σ(5) is not known but is definitely ≥ 4098.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

yine de, türk yasalarına göre "terörist grup" olarak tanımlanıyor.

영어

but still, it is defined as a "terrorist group" under turkish law.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

추천인: Alpaycanta
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

raporda enerji yoğunluğu birincil enerji tüketiminin oranı olarak tanımlanıyor.

영어

energy intensity is described in the report as the ratio of primary energy consumption.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

raporda, hayatı zorlaştıran tehlikeli holigan çeteleri ve suç grupları da tanımlanıyor.

영어

the report describes dangerous hooligan gangs and crime groups that make life difficult.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

deniz manzaralı daireleri ile İstanbul’un avrupa yakasında lüks yeniden tanımlanıyor.

영어

through its sea view apartments, it is redefining the luxury term on the european side of istanbul.

마지막 업데이트: 2019-03-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

mobil araçlarla patent ihlalini patentleyeceğim. bunlar sabit olmayan bilgisayarlar olarak tanımlanıyor.

영어

behold, patent infringement via mobile device -- defined as a computer which is not stationary.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

fakat diğer yandan hızlı kentleşme süreci ile birlikte cinsiyete dayalı roller de yeniden tanımlanıyor.

영어

at the same time, however, rapid urbanization is starting to redefine gender roles.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

akıllı yaratıcılar, hayatı tasarlayan bu aşırı zeki ve etik, herşeye kadir varlıklar olarak tanımlanıyor.

영어

the intelligent designer's always portrayed as this super intelligent, moral being that comes down to design life.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

17 aralık cuma günü okunan iddianamede, bugojnolu haris "oks" causeviç baş sanık olarak tanımlanıyor.

영어

the indictment, announced on friday (december 17th), names bugojno resident haris "oks" causevic as the primary defendant.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

kasabada büyük bir müslüman nüfusu yaşıyor ve yasareviç, daha önce de polisle çatışmış olan radikal dinci vahabi tarikatının üyesi olarak tanımlanıyor.

영어

the town has a large muslim community and jasarevic himself is described as a member of the fundamentalist wahhabi sect who has had run-ins with police before.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

değişikliklerde, yurtdışında yaşayan makedon vatandaşlarının oy kullanma hakları düzenleniyor, kampanya döneminin başı ve sonu tanımlanıyor ve kampanya finansmanı düzenleniyor.

영어

they regulate the voting rights of macedonian citizens living abroad, define the beginning and the end of the campaign period and regulate campaign funding.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

olayla ilgili olarak gözaltına alınan en az dört şüphelinin birincisi olan haris Çavuşeviç, yerel basın tarafından radikal İslamcı wahhabi tarikatının müritlerinden birisi olarak tanımlanıyor.

영어

haris causevic, the first of at least four suspects detained over the incident, has been described by local media as a follower of a radical islamic wahhabi sect.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

ksf'nin görevi kosova ve yurtdışında krize tepki operasyonları yürütmek ve doğal afetlere ve diğer acil durumlara yanıt vermede sivil makamlara yardım etmek olarak tanımlanıyor.

영어

the ksf's mission is to conduct crisis response operations in kosovo and abroad, civil defence operations in kosovo, and to assist civil authorities in responding to natural disasters and other emergencies.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

ab elçileri fransa büyükelçiliği tarafından yayınlanan bir bildiride, "yolsuzluk arnavutluk için özellikle ciddi bir sorun olarak tanımlanıyor." dedi.

영어

"corruption is described as a particularly serious problem for albania," the eu envoys said in a statement issued by the french embassy.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

터키어

bu fourier serisi üzerinde tanımlanıyor, ve fourier katsayılarının kaybolması gereklidir (böylece, 0 için birim çember üzerindeki fonksiyonlar integrallerin evrimi için uygulanıyor).

영어

it is defined on fourier series, and requires the constant fourier coefficient to vanish (thus, it applies to functions on the unit circle whose integrals evaluate to 0).

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

bm kararı altında faaliyet gösteren gücün görevi, Şubat 2008'de sırbistan'dan bağımsızlık ilan etmiş olan ülkede güvenli ve emniyetli bir ortamı korumak şeklinde tanımlanıyor.

영어

operating under a un mandate, their task is to maintain a safe and secure environment in the country, which declared independence from serbia in february 2008.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

avrupa katılım ulusal stratejisi olarak bilinen pakette makedonya'nın hukukun üstünlüğü, ekonomik ve sosyal reform, ab yasalarıyla uyum ve kamu idaresinin elden geçirilmesi gibi pek çok alanda ulaşması gereken hedefler tanımlanıyor.

영어

known as the national european integration strategy, it defines the goals macedonia should achieve in many areas such as rule of law, economic and social reform, harmonisation with eu legislation, and overhaul of public administration.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

추천인: Alpaycanta

터키어

avusturya'da öğrenim görmüş bir siyasetçi olan 50 yaşındaki sanader, beş dili mükemmel konuşup yazabilen ve abd başkanı george w. bush'un politikalarının önde gelen destekçilerinden biri olan pragmatik bir teknokrat olarak tanımlanıyor.

영어

an austrian-educated politician, sanader, 50, has been described as a pragmatic technocrat, who is fluent in five languages and is an outspoken supporter of us president george w. bush's policies.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Alpaycanta

인적 기여로
7,781,833,461 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인