검색어: uyumadan önce bana yazarsan sevinirim (터키어 - 영어)

uyumadan önce dua ederdi.
she used to pray before going to bed.

uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.
i forgot to turn off the television before going to sleep.

Önce bana danışmalıydın.
you should have consulted me first.

bu da şempanzelerin gece uyumadan önce yaptıkları sesleniştir.
that is the call that chimpanzees make before they go to sleep in the evening.

uzun bir süre önce bana söylemeliydin.
you should have told me a long time ago.

Çerezleri kabul etmeden önce bana sor
ask me before accepting cookies

yıllar önce bana verdiğin saate hâlâ sahibim.
i still have the watch you gave me years ago.

o az önce bana mesaj attı. sanırım yine sarhoş.
he just texted me. i think he's drunk again.

benim dostumsun› diye az önce bana seslenmedin mi?
wilt thou not from this time cry unto me, my father, thou art the guide of my youth?

daha önce bana hiç yardım etmediğinden dolayı senin için riske girmeyeceğim.
i'm not going out on a limb for you because you never helped me before.

numarani atsana bana yazarin sana
did you miss me

o her hafta bana yazar.
she writes me every week.

o, arada bir bana yazar.
he writes to me once in a while.

büyükannelerin torunlarıyla, arakadaşlarıyla sosyal oyunlar oynayabildiğini ve evdeki başka hertürlü aktiviteyi, uyumadan önce anlatılan bir hikaye gibi, paylaşabildiğini hayal edebiliyorum.
i could imagine grandmothers being able to do social-plays with their granddaughters, with their friends, and to be able to share all kinds of other activities around the house, like sharing a bedtime story.

"wong abla, sana annemin deprem onu yutmadan önce bana söylediği bir şarkıyı söyleyebilirim miyim?"
"big sister wong, can i sing you a song that my mom sang for me before she was swallowed in the earthquake?"

ben de sizin rabbinizim, öyleyse bana ibadet ediniz.
worship me.

archibald, her şeyden önce, basın ilgisi ile alakalıdır.
the archibald is, above all things, about media coverage.

(İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur.
(we, therefore, enjoined upon him): “give thanks to me and to your parents.

(İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. dönüşancak banadır.
be grateful to me and to your parents; to me is the [final] destination.

zekeriya "rabbim! Öyleyse bana bir alamet ver" dedi.
(zakariya) said: "o my lord! give me a sign."